5 Ağustos 2019’da Hindu devletinin işgal altındaki Keşmir ilhakını destekleyerek İslam ümmetini sırtından bıçaklayan ABD, şimdi bıçağı büküyor. 27 Ekim’de imzaladığı askeri anlaşma ile Hindu devletini güçlendirdi. ABD, Pakistan’a karşı saldırı becerisini geliştirmek için Hindu devleti ile hassas uydu verilerini paylaşma anlaşması imzaladı. ABD’nin desteğiyle aynı gün 27 Ekim 2020’de Hindu devleti, Hint vatandaşlarının işgal altındaki Keşmir’de mülk satın almalarını olanak sağlamak için 2020 Cammu ve Keşmir Yeniden Düzenleme (Merkezi yasaların uyarlanması) Birlik Bölgesi Üçüncü Kararnamenin lansmanını yaptı. Böylece Filistin işgali gibi Hindu devleti de kırılgan işgalini pekiştirmek için demografik gerçekleri değiştirirken, Müslümanların şu anki yöneticileri hiçbir şey yokmuş gibi seyrediyorlar.

Bajwa-İmran rejimi, Müslüman dünyasının en güçlü silahlı kuvvetlerini Keşmir’deki kardeşlerimize karşı yapılan düşmanlığa misilleme yapmaktan alıkoyduğu sürece Hindu Devleti istediğini yapacaktır. Düşman istediğini yapabiliyor, hem de askerleri ve subayları etnik ve kast sistemi nedeniyle içsel bölünme yaşıyorken. Öyle ki, yüzlerce kişi kötü muamele nedeniyle intihar ediyor, oysa Müslüman subaylar ve askerler bir arada yaşıyor. Allah ve Peygamber sevgisiyle yanıp tutuşuyor ve entegre bir güçtür. Hindu devleti istediğini yapabiliyor hem de bölünmüşlük, Koronavirüs ve ekonomik çöküş nedeniyle felç durumdayken. Oysa Müslümanlar, tek bir ümmettir, silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmek için oğullarını akın akın cihada gönderecekler, evlerindeki erzaklarını askerlere verecekler, moral motivasyon desteği sağlayacaklardır. Lanetli kâfirler istediğini yapabiliyor, oysa Allah, dini uğrunda şehit olmak isteyen Müslüman askerlerin yardımcısıdır. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّـهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  “Ey iman edenler! Siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]} Hindistan’ın akıl hocası ABD’nin desteğine gelince, savaş durumunda Hindu devletini istediği gibi destekleyemeyecektir. Çünkü çökmekte olan ekonomisi ve korkak askerleri, Müslüman topraklarından umutsuz bir şekilde geri çekilmesini sağlamak için saygınlığını koruyan anlaşmalar yapmaya zorlayacaktır. Dahası Batı dünyasındaki liderler, bir zamanlar Hilafet ordularının akın akın Avrupa surlarına dayandığını biliyorlar. Durdurulamaz güçtür. Romalılar, Persler ve Moğollar da dâhil olmak üzere zamanlarının zorlu imparatorluklarını mezara gömmüşlerdir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! İşgal altındaki Keşmir üzerinden ticaret yapılamaz ya da kaderine terk edilemez, çünkü İslami bir ülkedir. Allah’ın kelimesini üstün yapmak için fethedilmiştir. Şeri hüküm gereği haraç gelirleri ümmete dağıtılır. Toprağı şehitlerin tatlı kokulu kanıyla sulanmıştır. İşgal altındaki tüm Müslüman toprakları kurtarmak, Allah’ın bir farzıdır. Artan hayal kırıklığınız, kalbinizdeki imanla askeri liderlik içindeki hainlerin direktifleri arasındaki çarpışmadan kaynaklanıyor. Askeri liderlik, ruhunu Washington’a ucuz bir fiyata sattı. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin yeniden kurulması için nusret verdiğiniz takdirde hayal kırıklığınız sona erecektir. O zaman destekçisi müminler, yardımcısı Allah olan Raşidi Halife liderliğinde tekbirler getireceksiniz. Ülke ülke insanları kölelikten kurtaracak, Allah’ın kelimesini en üstün kılacaksınız.