Keşmir’in işgalcisi Hindistan, Kontrol Hattı’nda (LoC) barışı kutladı. Pakistan silahlı kuvvetleri ise, günümüzün Raca Dahir’inin çenesini kırmak için Muhammed bin Kasım gibi bir generalin komutanlığını bekliyor. 2 Mayıs’ta, Hintli Korgeneral D.P. Pandey yaptığı açıklamada, “Bu yıl Kontrol Hattı’nda büyük bir sızmanın” olmadığını söyledi. İşgalci Hindistan, Kontrol Hattı’ndaki barışın kendi çabasından kaynaklandığını iddia ediyor. Oysa bu barış, Pakistan silahlı kuvvetlerini dizginleyen Hindistan yanlısı siyasi ve askeri liderliğin bir çabasıdır. General Pandey ayrıca, “Kontrol Hattı’nda ordunun sağlam bir kontra-sızma ağı kurduğunu” belirtti.

Ey Pakistan Müslümanları! Şüphesiz Pakistan’ın Hindistan yanlısı siyasi ve askeri liderliği, mücahitleri her türlü destekten mahrum bırakmıştır. Modi, Ağustos 2019’da işgal altındaki Keşmir’i zorla ilhak ettikten sonra Hindistan’ın amansız provokasyonu karşısında Pakistan silahlı kuvvetleri zincire vuruldu. Oysa Pakistan silahlı kuvvetleri, Şubat 2019’da Balakot saldırısına yanıt olarak kontrollü bir saldırı gerçekleştirmişti. 18 Eylül 2019’da dizginleme politikasını başlatan İmran Han, “Pakistan’dan biri kalkar Hindistan’a gider ve Keşmir’de savaşacağını düşünürse… Keşmirlilerin düşmanı gibi davranmış olacaktır” dedi. Ardından 18 Mart 2021’de itidal politikasına vurgu yapan General Bajwa, “Bu sorunun başında Keşmir anlaşmazlığının yattığı açıktır... Geçmişi geride bırakıp ileriye bakmanın zamanının geldiğini düşünüyoruz.” dedi. 12 Nisan 2022’de dizginleme politikasına yeniden vurgu yapan Modi yanlısı Şahbaz Şerif, Gucerat Kasabı’nın tebriklerine cevaben Twitter’da yaptığı paylaşımında “Pakistan, Hindistan ile barışçıl ve işbirliğine dayalı ilişkiler kurmak istiyor” ifadelerini kullandı.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Pakistan’ın Hindistan yanlısı siyasi ve askeri liderliği, sizi işgal altındaki Keşmir’in kurtuluşundan alıkoymaktadır. Bu istidatsız liderlik, korkak, demoralize olmuş ve bölünmüş Hindistan birliklerine asla elde edemeyeceği bir zafer bahşetmiştir. Şüphesiz barış ve refah, Müslüman toprakları putperest zorbalara teslim ederek sağlanmaz. Hindu müşriklerinin zorbalık çemberlerini genişletmelerinin nedeni, cihadın terk edilmesi ve dizginleme politikası ile Hindistan’ın müşrik liderliğini güçlendirilmesidir. Hindu liderliği, Hindistan’da Müslüman karşıtı politikalar yürütmektedir. Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliğinin bölgedeki Müslümanları kaderlerine terk etmesi, sorumsuzluğundan kaynaklanıyor. Şüphesiz, barış ve refah işgal altındaki Keşmir topraklarını saf kanınızla suladıktan ve Hint birliklerini cehennem ateşinin alevli kuyularına yolladıktan sonra ancak söz konusu olabilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın rızasını kazanın ve bugünün Mir Sadıkları olun. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ve Allah’ın gazabından kurtulun. Raşidi Halife liderliğinde kurtarılmış Srinagar’da zafer tekbirleri atmanızın yoludur bu. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ  “Onlarla savaşın ki, Allah onları sizin elinizle cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, sizi onlara karşı başarılı kılsın, inananların yüreklerine su serpsin, kalplerindeki öfkeyi yatıştırsın.” ^{[Tevbe 14]}