Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PKu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130039 H. 22 Cumâde’s Sânî 1434
M. Perşembe, 02 May 2013

-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir'in Emirinin, Pakistan'a Dönük Hitabı: Pakistan Silahlı Kuvvetlerine, Bir Amerikan Ajanı Değil Raşid Bir Halife Lider Olmalıdır

01 Mayıs 2013 tarihinde ve Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti'nin, Pakistan halkına tanınmış bir fakih ve devlet adamı olan Hizb-ut Tahrir'in emiri Şey Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın konuşmasını dağıtmaya başladığı gün Pakistan halkı, Amerika'nın ülke üzerindeki hegemonyası için medya organlarının Amerika'nın Pakistan'daki ajanı General Keyâni'yi destekleyen raporlarıyla karşılaşmıştır.

Şimdi şunu sormalıyız: Pakistan Silahlı Kuvvetleri'nin liderliğini hak eden Keyâni midir yoksa Şey Atâ mıdır?

General Keyâni, bölgede Amerikan varlığını güçlendirmek için Haçlı Amerika'nın yanında yer almakta ısrar etmektedir. Bunu da dünyada tek İslamî nükleer gücün eşiğindeki bölgeden sınırlı çekilme kılıfı altında yapmaktadır. Sanki bu savaş, "Pakistan savaşıymış" gibi! Bundan dolayı Şeyh Atâ, bu hususta şöyle demiştir: "Keyâni ve çetesine gelince; o, kötülükte, şerde, zulümde ve fücurda Zerdâri'nin de ötesine geçmiştir. Zira ülkenin büyük bir bölümünü Amerika için yasal hale getirmek, Amerikan insansız uçaklarının Müslümanları çok şiddetli ve tehlikeli bir şekilde bombalamasını sağlamak, ordunun ana cephesini müşrik Hindularla olan sınırdan Kabileler, Belucistan ve Afganistan'daki diğer bölgelere transfer etmek onun rolüdür. İşte bu en aşağılık ve utanç verici rol, onun rolüdür. Ayrıca onun Allah'ın ve insanların nefret ettiği en büyük rolü, Hizb-ut Tahrir şebâbının kaçırılmasını sağlamak, onları gizlemek ve onlara işkence etmektir. Yine Amerika ile Afganistan'daki müttefiklerine, lojistik, ilaç, gıda ve su tedarik etmek rolü de diğer hainlerin ötesine geçen bir hainin rolüdür... Aynı şekilde Karaçi ve diğer yerlerdeki patlamalar sayesinde fitne saçmak için Amerikan casuslarıyla gizli anlaşma yapma rolü de onun en büyük rollerinden biridir. Halbuki o, şayet bu trajedileri ve musibetleri durdurmak ve bu patlamalar ile insansız uçakların bombalamalarını engellemek istese elinde bunu yapmaya yeterli askerî bir güç bulunmaktadır... Ancak o, dinini unuttuğu gibi ordu içerisine girdiğinde Amerikan casuslarına izin vermeye değil her saldırıya karşı ülkeyi koruyacağına dair yeminini de unutmuştur!"

Bu yüzden silahlı kuvvetlerimizin hain Keyâni'nin liderliği altında kalmaya devam mı etmesi gerekir yoksa Müslümanlar için arkasında düşmanla savaşan ve kendisiyle korunulan bir kalkan olsun diye hizbin emirini Müslümanların Halifesi nasbetmek için derhal Hizb-ut Tahrir'e nusret mi verilmesi gerekir?

General Keyâni, hüsrana uğramış, dahası ölmüş olan demokrasi atına destek vermeye çağırmaktadır. Nitekim bu demokrasi, İslamabad'taki Amerikan Büyükelçisi tarafından "Pakistan'daki Amerikan atı" olarak nitelendirilmiştir. Bundan dolayı Şeyh Atâ, seçim komisyonuna şu konuşmayı yöneltmiştir: "Seçim komisyonuna; Sizler Müslümanlarsınız ve kanun koyucunun da Allahu Subhânehu olduğunu biliyorsunuz. O halde Allah'ın dışında kanun yapacak bir meclis üretmek için nasıl olurda seçimleri idare edebilirsiniz? Allah'ın dışında helal ve haram kılan seçimleri nasıl idare edebilirsiniz? Seçimleri perde arkasından idare edenlerin Zerdâri, Keyâni, kuyrukları ve çeteleri olduğunu bildiğiniz halde nasıl olurda seçimleri idare edebilirsiniz? Siyasî ve askerî liderliklerin çıkarlarına, doğal olarak da bu ikisinin çıkarlarının üstünde Amerika'nın çıkarına hizmet edecek olan beşerî kanunları onaylayacak bir meclis üretmek için nasıl olur da seçimleri idare edebilirsiniz? Nitekim seçimler bir vekalettir, şerî olmayan bir konunun vekaleti ise caiz değildir. O halde nasıl olurda şerî olmayan seçimler için hazırlık yapar ve insanlardan ona katılmalarını talep edebilirsiniz? Allah'ın dışında helal ve haram kılacak bir yasama meclisini oluşturmanın çok büyük bir günah olduğunu bilmiyor musunuz? Nitekim Taberâni Kebir'de Adiyy İbn-u Hâtim'in şöyle dediğini tahric etmiştir... Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in yanına gittiğimde o, Bera [Tevbe] suresinden şu ayeti okuyordu: اتَّخَذُواْ أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللّهِ "(Yahudiler) hahamlarını, (Nasraniler de) rahiplerini, Allah'tan başka rabler edindiler." [et-Tevbe 31] Tam oradan ayrılacakken dedim ki: Biz, onlara ibadet etmiyorduk ki. Resulullah da şöyle buyurdu: أَلَيْسَ يُحَرِّمُونَ مَا أَحَلَّ اللهُ فَتُحَرِّمُونَهُ، ويُحِلُّونَ مَا حَرَّمَ اللهُ فَتَسْتَحِلُّونَهُ؟ "Onlar, Allah'ın helal kıldıklarını haram kılıyor, sizde bunları haram kılıyor ve Allah'ın haram kıldıklarını helal kılıyor, sizde bunları helal kılmıyor musunuz?" Dedim ki: Evet. O da dedi ki: فَتِلْكَ عِبَادَتُهُمْ "İşte onlara ibadet böyledir."

Ey seçim komisyonu: Bugün Pakistan'da talep edilen, Allah'ın dışında kanun yapacak ve Allah'ın hakkında bir sultan indirmediği kanunları onaylayacak bir meclis üretmek için seçimlerin yapılması değildir... Bilakis talep edilen, Raşidî Hilafet'in kurulması ve sadece şerî hükümleri ikame edecek raşid ve adil bir Halife'ye biat edilmesidir... Ayrıca talep edilen, Pakistan'ın Hilafet Devleti'nin önemli bir parçası olmasa da Hilafet Devleti'nin çekirdeği olmasıdır... Yine talep edilen, Pakistan'ın dininin, ordusunun ve nükleer silahının gücünü hakkı ve adaleti ikame edecek bir güç olarak artırması... Müşriklerin işgal etmiş olduğu İslam topraklarından Keşmir'i ve Keşmir dışındakileri kurtarması... Sadece deniz ve hava yolu olarak değil, bilakis Müslümanların topraklarından bir toprak parçası olarak Doğu Pakistan "Bangladeş" ile birlikte bünyesine geri döndürmesi... Ordunun, Pakistan ile Afganistan'daki Müslümanların karşısında olmak yerine bu iki ordunun sahih bir bakış açısıyla Amerika ile müttefiklerinin karşısında tek bir silah olması, dolayısıyla bu sömürgeci kafir devletlerin horlanmış ve aşağılanmış bir şekilde yuvalarına geri çekilmesi... Ardından Allahu Subhânehu ile Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesinin gerçekleşmesidir. Böylece Pakistan, Hilafet'in merkezi veya Hilafet Devleti'nin bir parçası olacak, yeniden yeryüzüne Hilafet'in nuru doğacak, yeryüzü hazinelerini dışarı çıkaracak, gökyüzü bereketlerini indirecek ve Allah, mümin kavmin göğsüne şifa verecektir...

 

Not: Aşağıdaki linkte, hizbin emirinin konuşmasının İslam'ın, cennet ehlinin ve Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet Devleti'nin resmi dili olacak olan Arapça ses dosyasını bulabileceğiniz gibi bu tarihî konuşmanın İngilizce ve Urduca metnini de bulacaksınız. http://pk.tl/1byO

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER