Beklenmekte olan Pakistan başbakanı (Nevaz Şerif), daha anayasa yeminini bile etmeden Hindistan'ın önünde selam durmuştur! Bu ise Amerika'nın Pakistan'daki has ajanı Keyâni'nin gözü ve kulağı önünde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Keyâni-Şerif rejimi, Amerika'nın Pakistan'daki (demokratik) yeni şövalye atı olduğunu fiili olarak kanıtlamıştır ki o, Müşerref-Aziz ve Keyâni-Zerdâri rejiminin gerçek halefidir. Nitekim yabancı gazetecilerle yaptığı bir röportajda Nevaz Şerif, Hindistan başbakanına anayasa yemini törenine katılması için bir çağrı göndermiş ve bunun öncesinde de Hintli televizyon kanallarına, ister Hindistan'dan davet gelsin isterse gelmesin Hindistan'ı ziyaret edeceğini açıklamıştır.

Bu husustaki zilleti ve aşağılanmayı göz ardı ederek her vesileyle Hindistan'ı hoşnut etmek için önce Müşerref-Aziz rejimi, sonra Keyâni-Zerdâri rejimi ve şimdi de Keyâni-Şerif rejimi gelmiştir. Bu ise küresel Hilafet Devleti'nin nüvesi olması itibarıyla Pakistan'ın gerçek imkanlarının kullanılması yerine Pakistan'ı zayıflatmak ve onu Hindistan'ın kuyruğuna dönüştürmek yoluyla Hindistan'ı Çin'in önüne geçirmek isteyen Amerikan politikasının bir sonucudur.

Hindistan yöneticileri, tüm bencilliği ile Pakistan yöneticilerinin geçtiğimiz on yıl boyunca kendilerine yönelttiği normalleşme çağrılarını reddetmiş ve iktidara gelen hiçbir yönetici Amerika'nın Hindistan'ı hoşnut etmeye yönelik politikasına muhalefet etmeye cüret edememiştir. Bununla birlikte müşrik Hindistan devleti, bu teklifleri sürekli olarak reddetmiş ve Müslüman Pakistan yöneticileri de aşağılık bir şekilde Hindistan'ın önünde boyun bükmeye devam etmişlerdir.

Nevaz Şerif, yaklaşık 700.000 (yedi yüz bin) Hint askerlerinin işgal edilmiş Keşmir'de Müslümanları katlettiklerini ve kadınlarının ırzlarını çiğnediklerini bilmiyor mu?! Yoksa o, Hindistan ile yapılan ticaretin işgal edilmiş Keşmir'deki 100.000'den fazla Müslüman şehidin saf kanlarından daha mı değerli olduğuna inanıyor?! Ya da o, -Amerika'nın koruduğu ve desteklediği- Hindistan'ın, Afganistan aracılığıyla Belucistan ve Kabileler Bölgesine müdahale ettiğini bilmiyor mu?! Tüm bunlara rağmen Keyâni-Şerif rejimi, topraklarımızın Hindistan'a karşı kullanılmayacağını vurguluyor!

Pakistanlı mahkumlardan birinin daha birkaç gün önce işgal edilmiş Keşmir'deki Hindistan cezaevinde vahşi bir şekilde öldürülmesine rağmen Hindistan, Pakistanlılar için Hindistan'da koruma sağlanmasını reddetmiştir. Dolayısıyla Nevaz Şerif'in, hala Hindistan'a kucak açmayı istemesi Amerika'nın Pakistan'daki atının demokrasi olduğunu kanıtlamaktadır. Aynen Pakistan'daki Amerikan Büyükelçisi (Olson'un) lisanı üzerinden şu şekilde geldiği gibi; Keyâni-Şerif rejiminin, Müşerref-Aziz ve Keyâni-Zerdâri rejiminin çizgisi üzerinde yürümesinin nedeni işte budur. Ancak bu yeni rejimin, daha tempolu olması beklenmektedir. Çünkü o, daha Şerif yeminini bile etmeden Amerika'nın talimatlarını uygulamaya ve Hindistan önünde boyun bükmeye daha isteklidir!

Ey Pakistan Müslümanları!

Sizin üzerinize demokrasi, defalarca dayatılmıştır. Oysa yöneticilere Amerika'nın, kafirlerin ve tüm düşmanların çıkarlarını korumalarını mubah kılan demokrasi olmasının yanı sıra halkının maslahatlarına, onurlarına ve şereflerine hiç önem vermeyen bu Ruvaybida yöneticiler gibi salgıları devam ettirecek olan da demokrasidir. Bu yüzden size düşen, demokrasiyi ortadan kaldırmak ve Celil Alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın liderliği altında Hilafet Devleti'ni kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışmak amacıyla harekete geçmektir.

Ey Silahlı Kuvvetler İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Hilafet Devleti'ni kurmak için Hizb-ut Tahrir'e nusret verin ve bin küsur yıllık onurlu siretimizi bu bölgeye geri getirin.

Şeyh Şehzad
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmi Sözcü Yardımcısı
Pakistan Vilâyeti