Hizb-ut Tahrir/Pakistan Vilayeti, Mısır ve Suriye'deki Müslümanları desteklemek amacıyla ülke genelinde gösteriler organize etti. Bu gösterilerde: "Mısır Firavunu Müslümanların Cesetleri Pahasına ABD Hegemonyasını Koruyor", "Suriye'de Müslümanların Katledilmesi, Hilafet Devleti'nin Kurulmasına Engel Olamayacak", "Demokrasiyi Devirin Hilafeti Kurun" afişleri yükseltildi.

Bu protesto gösterileri; Pakistanlı Müslümanların Mısır silahlı kuvvetlerinin kritik rolüne şahit oldukları, Suriye Müslümanlarının İslam uğruna verdikleri büyük fedakârlıklara vakıf oldukları ve Ümmetin, Amerikan kibir ve zorba ajanlarına kızgın oldukları bir zamanda gerçekleşti.

Bu vesile ile Hizb-ut Tahrir/Pakistan Vilayeti, Pakistan silahlı kuvvetlerindeki muhlis subayları, kâfir demokrasinin devrilmesine, Amerikan hegemonyasının ortadan kaldırılmasına ve Hilafet Devletinin ikamesi yoluyla yeniden İslam yönetiminin geri getirilmesine davet ediyor.

Ancak o zaman Müslümanların Raşid Halifesi olur, iman ve takva gücüyle onlara liderlik eder. Ancak o zaman Mısır, Suriye, Pakistan ve tüm ülkedeki Müslümanlar birleşerek Allah ve Rasulu'ne iman üzerinde birleşik bir ümmet haline gelir.

Nebi, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ فَإِنْ أَمَرَ بِتَقْوَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَعَدَلَ كَانَ لَهُ بِذَلِكَ أَجْرٌ وَإِنْ يَأْمُرْ بِغَيْرِهِ كَانَ عَلَيْهِ مِنْهُ  "İmam ancak bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur. Eğer Allah takvasını emreder ve adaletli olursa, bununla lehine bir ecir olur. Bunun dışında başka bir şey emrederse, aleyhine bundan bir pay olur".