Tüm partilerin katılacağı bir konferansın, 9 Eylül 2013 tarihinde yapılması yönünde bir önerge verilmesi, Amerikan Rajının ömrünü uzatmaktan öteye bir şey değildir. Bir yandan bu önerge, Pakistan'ın güvenlik ve egemenliğine bağlılık taahhüdünde bulunurken, diğer yandan da Amerikan'ın, bu egemenliğin altını oyacak olmasını da güvence altına aldı. Partiler, Pakistan'ın, binlerce Müslüman erkek, kadın ve çocukları katleden Amerika'nın yıkıcı İHA programını kalıcı olarak devre dışı bırakabilecekken, İHA (İnsansız Hava Aracı) saldırılarını, sadece protesto etmekle yetindiler. Ayrıca Allah Subhanehu ve Teâlâ Müslümanlara, önemli meselelerini kâfirlere havale etmelerini haram kıldı. Üstelik BM, sömürgeci kâfirin elindeki bir maşadır. Amerika, bu maşayı dilediğinde kullanır, istediğinde ise kaldırıp bir kenara atar. Böyle olduğu halde partiler, Müslümanlara bu gibi önemli meseleleri BM Güvenlik Konseyi'ne havale etmeleri gerektiği tavsiyesinde bulundular. Yine kısmi çekilmeden sonra, Haçlıların, Afganistan'daki varlıklarını kalıcı kılmak amacıyla Amerikalılara karşı savaşan kimseler ile diyalog yürütülme üzerinde uzlaştılar.

Bu konferansın, Pakistan'ı Amerikan'ın sözde terörizme karşı savaşından dışarıda tutmak için düzenlendiğini düşünmek ahmaklıktır. Aksine bu konferans, Pakistan'ın Amerikan savaşına katılımını uzatmak için yapıldı. Çünkü konferansın ilanın da "Biz savaşa girmek istiyorsak, kendi araçlarımızı ve kendi yollarımızı belirlemeliyiz." ifadeleri geçmektedir. Gece gündüz Pakistan'ın, Amerikan'ın sözde terörizmle savaşından çekilmesi gerektiği talebini yükselten tarafların, bu belgeyi imzalamaları bir vahamettir. Bu da gösteriyor ki taraflar, kendi siyasi gündemleri için halkın Amerikan karşıtlığı duygularını istismar etmektedir. Bu durum bir keza daha sözde demokratik yöneticilerin her zaman Amerikan ve emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet edeceklerini kanıtlamıştır.

Bu "göz boyama" konferansı, Pakistan'dan geçerek Batı askerleri için şarap, domuz eti ve silah taşıyan Haçlıların, hayat damarlarını kesmek, ya da Amerikan askerlerini, istihbaratını ve paralı askerlerini kovmak için de yapılmadı. Çünkü bunlar, Amerika'nın Pakistan'daki savaşında gözü, kulağı ve kollarıdır. Keza elçilik ve konsoloslukları kapatmak için de yapılmadı. Zira bunlar, kuklaları olan Keyâni-Şerif rejimine direktif ve talimatlar yağdıran Obama'nın yerdeki ağzı ve beynidir.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, tarafları, Amerika ve ajanlarına daha fazla zaman kazandırarak isimlerini kirletmekten sakındırıyor. Artık Amerikan Rajı ve demokrasisini ortadan kaldırma, açıkça Hilafet seslerini yükseltme zamanı geldi. Evet, vakit yaklaştı. Tüm ümmet, İslam ve İslami yönetime çağırırken, Hilafet'in avdet belirtileri belirginleşirken, onlar, aşağılık hainlerin saflarında olmakla hatırlanacaklar.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ  "Zalimler, nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını yakında bileceklerdir." ^{[Şuârâ 227]}