حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2009-RS-TR-0005 |
H. 23 Safer 1430 M. Salı, 17 Şubat 2009 |
- Basın Açıklaması - İslâmi Ukûbatın Bir Kısmının Tatbik Edilmesi, Şeriat'ın Tatbik Edilmesi Değildir, İslâm'ın Tatbiki için Tek Pratik Metot, Hilâfet'tir
İslâmi Şeriat'ın tatbiki için tek metot, mevcut nizâmın kökünden sökülüp atılarak Hilâfet Devleti'nin ikâme edilmesidir. Orta çözümlerle ve Kâfirlerin onaylamasıyla İslâmi Şeriat'ın tatbik edilmesi mümkün değildir. Çünkü İslâmi ukûbatın bir kısmının tatbik edilmesi, İslâmi Şeriat'ın tatbik edilmesi demek değildir. Zîra İslâm, hayatın tüm yönlerine şâmil olan bir hayat nizâmıdır. Mesela İktisâdi Nizam, Yönetim Nizamı, İçtimâi Nizam, Eğitim-Öğretim Siyaseti ve Harici Siyaset ondandır ve bu nizamların hepsi de beşeriyet için saadeti ve rahmeti gerçekleştirecek olan Hilâfet Devleti'nin dâhilinde tatbik edilir. Nitekim Hükümet de onun arkasındaki Batı da bunun farkındadır. Ancak onlar, Svat Vadisi'ndeki ukûbat nizamlarının güzelliğine temas ederek insanları saptırmaya çalışmaktadırlar. Oysa İslâmi Şeriat, kâmil, kapsamlı mütecanis bir şeriat olup hükümleri de birbirleriyle uyumludur ve Hilâfet Devleti dışında Allah'ın istediği gibi tatbik edilmesi mümkün değildir. Zira Allah, Şeriat'ın bir cüzünün tatbik edilmesini kabul etmeyi ve diğer cüzlerini terk etmeyi haram kılmıştır. Zira el-Hak [Tebârake ve Te'âla] şöyle buyurmuştur:
أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذَلِكَ مِنْكُمْ إِلاَّ خِزْيٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَى أَشَدِّ الْعَذَابِ "Yoksa siz, Kitab'ın bir kısmına imân ediyor, bir kısmını da inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası, bu dünya hayatında alçaklıktan ve Kıyâmet Günü de azâbın en şiddetlisine çarptırılmaktan başkası değildir." [el-Bakara 85]
Bu anlaşmanın hedeflediği ateşkes meselesine gelince; buna aldanmamalıyız. Zira Hükümet, Amerika'nın emriyle daha önce de bunun gibi birçok anlaşmayı ihlal etmiştir ve Hükümetin, bazen silahlı kuvvetleri, bazen de barış anlaşmalarını kullanması, İslâm'a karşı savaşta hem kendisinin hem de Amerika'nın bir stratejisidir. Nitekim anlaşma, bu stratejiye dair capcanlı bir örnektir. Dolayısıyla Pakistan askeri varlığının, Svat Vadisi bölgesinde kalması, hala başka bir askeri operasyon yapmaya hazır olduğuna dair bir delildir. İslâmâbâd ve Peşaver'deki laik ajanlar tarafından İslâm'ın tatbik edilmesini beklemek saflık ve saçmalık olup aynı delikten sokulmaktır. Dolayısıyla bu anlaşmayı kutlamak amacıyla tatlı dağıtanlar, Afganistan'da Taliban'a yaptığı gibi Hükümet'in Beytullah Mesûd ile yaptığı anlaşmayı bozmasının çok kolay olduğunu hatırlamalıdırlar. Zira geçen doksanlı yıllarda onları desteklemiş, ardından da onları terk edip yüz üstü bırakmıştır. Dolayısıyla onun ne bir emanı ne de bir misâkı vardır. O halde sakının ey Müslümanlar!
Nâvid Butt
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmi Sözcüsü
Pakistan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |