حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2009-RS-TR-0015 |
H. 9 Cumâde’s Sânî 1430 M. Pazartesi, 04 May 2009 |
- Basın Açıklaması- قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ "Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür." [Âl-i İ
Hükümet, silahlı guruplarla savaşmaya hakkı olduğu gerekçesi altında soğukkanlılıkla Diyar ve Buner bölgelerindeki masumların kanlarını akıttı. Hükümet, bu bölgelerde zulme uğrayan Müslümanları bombardımana tutmayı derhal durdurması gerektiği gibi terörizme (İslâm'a) karşı savaşında Amerika'ya ortak olmaktan vazgeçmeli, Amerika'yı hoşnut etmek ve planlarını infaz etmek amacıyla Müslüman kardeşlerimizin kanlarını akıtmaya da son vermelidir.
Hükümetin silahlı guruplarla savaşma gerekçesi ile Veziristan'da başlattığı savaş, artık Banu gibi bölgelere yönelik insansız Amerikan uçaklarının saldırıları ve Svat'taki askerî operasyonların sürmesi gibi sakin ve istikrarlı bölgeler de dâhil olmak üzere tüm kabileler bölgesini kapsayacak derecede genişlemiştir. Görüldüğü üzere artık askerî operasyonlar, Diyar ve Buner gibi bölgeleri kapsayacak derecede genişlemiştir. Oysa buralar, Amerikan saldırıları öncesinde emniyetin ve güvenliğin hakim olduğu bölgelerdi.
Hükümetin silahlı gurupların peşinde olduğunu iddia ederek yürüttüğü bu operasyonların durumu, burnuna konmuş sineği uzaklaştırmak için tokmakla kendi suratına vuran bir kimsenin durumu gibidir. Oysa ortada ne bir sinek, ne de sineğin konacağı bir surat vardır. İşte Pakistan ordusunun Bacur ve Veziristan bölgelerine yönelik başlattığı operasyonlarda olup biten budur. Zira saldırıların evleri, okulları ve çarşıları yerle bir etmesinden sonra Hükümet, bu bölgelerde gerçek bir yıkıma neden oldu. Keza silahlı guruplar başka bölgelere intikal ederlerken yarım milyondan fazla kişinin göç etmesine, büyük oranda kadın, çocuk ve yaşlının katledilmesine de neden oldu. Tüm bunların yanı sıra bu vahşî operasyonları yaparken Hükümet, işlediği cürümün hakikatini insanlar öğrenir korkusuyla da medya organlarının olayları görmezlikten gelip yer vermemesine özen göstermektedir.
Açıktır ki bu operasyonların hedefi, insanları meşgul edip ve kaos ortamında yaşatmaktır ki Afganistan'daki Amerikan işgali ile savaşa ve oradaki kardeşlerine yardım etmeye yönelmesinler. Yani bu iç savaştan maksat, ister ordudan olsun, isterse silahlı guruplardan olsun tarafların ellerindeki silahların namlularını Müslümanların göğüslerine doğru yönlendirmektir. Zira onlar nezdinde önemli olan, silahların Amerikan kuvvetleri ile NATO kuvvetlerinin temsil ettiği gerçek düşmandan uzak kalmasıdır. Bunun yanı sıra Amerika, kaos oluşturmak yoluyla insanları İslâm'dan soğutmanın peşindedir. Böylece insanlar, İslâm'ın tatbik edilmesine götürecek yolun dikenlerle dolu olduğu ve Müslümanların başına daha fazla kaos, katliam ve beladan başka bir şey getirmeyeceği zehabına kapılsınlar. Ama hakikat, bundan tamamen uzaktır. Zira İslâm, rahmet, sükûnet, emniyet ve güvenlik dini olup dünya, mutluluğun tadına ancak İslâm ideolojisi tatbik edildiği sırada varmıştır. Ayrıca İslâm'ın tatbikine götürecek metot; Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in ilk devleti ikame ettiği gibi şiddet ve katliamdan tamamen uzaktır. Ancak Amerika, insanlar ile dinleri arasını açmaya ısrar etmektedir. Hizb-ut Tahrir, bugün el-Mustafâ [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in takip ettiği aynı metot ile çalışmaktadır. Zira o, hicret öncesinde Mekke-i Mükerreme'de geçirdiği on üç sene boyunca yürüttüğü siyasî çalışma yoluyla İslâm Devleti'ni kurmaya muktedir olmuştur.
Her siyasetçinin, aydının, medyacının ve muhlis askerin farkında olduğu apaçık hakikat şudur ki Pakistan'daki Müslümanların Amerikan planlarının peşinde koşarak birbirleriyle savaşması, Pakistan'ın zayıflaması ve helak olmasıdır. Nitekim şu anda Pakistan'da istikrarın sağlanamaması halinde Amerikan ordusu Pakistan nükleer silahına el koymak için harekete geçmelidir şeklinde Amerikalılardan çıkan sesleri işitmemiz Amerika'nın Pakistan'ı zayıflatmaya hırs gösterdiğini teyit etmektedir!
İhlaslı kuvvet ehlinin, bu hükümeti devirmesinin, bu savaşı durdurmasının ve Müslümanların katledilmesini durdurup kanlarını koruması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermesinin zamanı artık gelmiştir.
Nâvid Butt
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmi Sözcüsü
Pakistan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |