18 Aralık Perşembe günü İçişleri Bakanlığı, ABD büyükelçiliği ile temasa geçerek Güney Asya konularında uzmanlar temin edebileceğini, böylece terörle mücadele stratejisini formüle etmek için atanan ve bütün siyasi partilerden oluşan komiteye yardımcı olabileceğini iletti.

Pakistan'da her Müslüman, ülkedeki terör olgusundan doğrudan yarar sağlayan tarafın Amerika olduğunun bilincindedir. Ülkede her büyük terör faaliyeti sonrasında siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler istifa etmiyor ya da insanları korumadaki başarısızlıklarını kabul etmiyorlar. Aksine bu olayları istismar ederek yükselen İslam'ın sesini kısmak için Pakistan'ı Koruma Yasası gibi acımasız yasalar çıkarıyorlar. Afganistan'da Amerikan güçleri ile savaşan mücahitleri öldürmek için yeni operasyonlar başlatıyorlar. Ama bölge Müslümanları, her durumda Amerika'nın kölesi olmayı kesinlikle kabul etmiyorlar. İşte bu nedenle ABD, CIA ve Raymond Davis Şebekesi aracılığıyla terör faaliyetleri yürütürken, siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler ise onların işini kolaylaştırmak için hassas askeri tesisler etrafında ve aşiret bölgelerinde ajanlar devşirmek ve bunları kötü planlar için kullanmak amacıyla onların serbestçe dolaşmalarına izin veriyor. 21 Şubat 2011 tarihinde Amerikan gazetesi New York Times, Pencap polis teşkilatında üst düzey bir yetkilinin şöyle söylediğini aktardı: "Lahor ve Pencap'ın diğer bölgelerinde terör faaliyetlerini tezgâhlayan Davis, ülkede fitne ateşini tutuşturmak ve Pencap'tan bu iş için gençler devşirmek amacıyla çalışıyordu. Dijital kamera ile Pakistan'ın savunma tesislerinin fotoğraflarını çekiyordu."

Pakistan'da terörü bitirmek için terörist başı Amerika'dan yardım istemek, Salı günü Peşaver'de öldürülen 141 çocuk ve yetişkinlerin kanına ihanettir. Son on üç yılda terörle mücadele adına Pakistan'da Amerika'ya tüm olanaklar sunuldu, hatta bu iş için bir oda dahi verildi. Ama ne ironidir ki Amerikan varlığı terör olgusunu daha da artırdı. Bu gerçeği bilerek yılanın başından yardım istemek şunu gösteriyor ki Rahil-Navaz rejiminin ülkede terörü bitirme gibi bir niyeti yok ve vatandaşların masum kanının akıtılmasını durdurmak da istemiyor.

Pakistan halkı şunu iyi bilmesi gerekir ki Amerikan elçilikleri ve konsoloslukları kapatılmadığı, diplomatları ve terör faaliyetlerini planlayan, onların yürütülmesi için fon sağlayan askeri ve istihbarat personeli sınır dışı edilmediği sürece ne kadar operasyon ve müzakereler yapılırsa yapılsın bu yangın asla sönmeyecektir. Bu nedenle Pakistan halkı, Rahil-Navaz rejiminden terörün asıl kaynağı ve kök nedeni olan Amerikan varlığını Pakistan'da sona erdirmeyi talep etmelidir.