Pakistan'ın Birleşmiş Milletler temsilcisi, 16 Mart 2015 tarihinde BM Güvenlik Konseyi'ne hitaben yaptığı konuşmada, Afganistan'da ekonomik kalkınma ve uzlaşıya teşvik adına Çin ile yakın işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi. Hizb-ut Tahrir, Rahil-Navaz rejiminin Müslümanlara karşı düşmanlığı kanıtlanmış yabancı güçlerden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin mevcut daimi üyeleri İngiltere, Fransa, ABD, Çin ve Rusya'dan yardım dilenmek gibi dar görüşlü politikasını şiddetle reddeder. Çünkü diğer birçok kâfir ülkeleri gibi bütün İslam dünyası, bu beş sömürgeci çeteden bitap düşmüş ve onların küresel liderliğinden usanmıştır artık. Son birkaç aydır Rahil-Navaz rejimi, yüksek sesle Çin'in Afganistan'daki rolünü onaylamaktan söz ediyordu. Pakistan silahlı kuvvetleri içinde yoğun öfkeye neden olduğu için bölgede ABD'ye verdiği desteği gizlemeye çalışıyordu. Rejimin bu yeni politikası, ümmeti aldatmaktır. Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin, Amerika yerine Çin'e güvence vererek ABD'nin Pakistan ve Afganistan'daki nüfuzunu azaltmak istedikleri izlenimi vermektir. Ancak bu mümkün değildir. Şu ana kadar ki Pakistan-Çin ilişkilerine bakıldığında bunun böyle olamayacağı açıkça görülecektir. Son kırk beş yıldır Pakistan, Çin ile çok yakın siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler kurdu. Ama o zamanlarda bile ABD'nin işlerimize olan müdahalesi hiçbir zaman güç kaybetmedi. Çünkü Çin büyükelçisinden ziyade Amerikan büyükelçisi, talimatlar yağdırmak için gece gündüz Pakistan askeri ve siyasi liderlik içindeki hainler ile aktif olarak temas halindedir. Ayrıca Londra, Washington, Paris, Pekin veya Moskova'ya koşmak, yarım yüz yıl boyunca hangi devletin bir dünya gücü olarak ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur. Birleşmiş Milletler kulübünün beş daimi üyesi, doğası gereği sömürgeci güçlerdir. Ve hiçbir zaman diğer ulusların gerçek potansiyeline ulaşmasına izin vermezler.

Ayrıca Rahil-Navaz rejimi, herhangi bir Amerikan çıkarına meydan okumaya asla cesaret edemez. Şu an ABD ile Çin çıkarları Afganistan'da örtüştüğü için sadece Çin'i teşvik ediyor. Afganistan, en az 1 trilyon dolar değerinde doğal kaynaklara sahiptir. Bu kaynaklar, kırılgan ama hızlı ekonomik büyüme açısından Çin için çok önemlidir. Dolayısıyla Çin, ganimet pastasındaki payının güvenliği için Amerika'nın kalıcı Afganistan işgalini destekliyor. Üstelik Amerikan işgali Çin'in güvenliğine de bir destektir. Çünkü Vahan koridorundaki Afganlı Müslüman kardeşlerinin verdiği destek sayesinde asil Uygur savaşçıları, Doğu Türkistan'da Çin'in acımasız zulmüne meydan okuyorlar. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 22 Şubat 2014 tarihinde Kabil'e yaptığı ziyaret sırasında "Bu ülkedeki barış ve istikrarın Batı Çin'in güvenliğine etkisi vardır. Daha da önemlisi bölgedeki barış ve kalkınmayı etkiler." dedi.

Hizb-ut Tahrir, Pakistan Müslümanlarını Hilafet olmadan hak ettiğiniz güce asla ulaşamayacaksınız ve mevcut liderlik içindeki hainler de sizi düşman milletlerin insafına terk etmeye devam edecektir diye uyarıyor. Sadece Hilafet, Müslüman toprakları ve onların ordularını birleştirebilir. İslam'ı uygulayarak da bu büyük doğal kaynakları ümmet yararına kullanacak, ABD ve diğer herhangi bir yabancı varlığı da bu bölgeden sınır dışı edecektir. Hilafet, birçoklarının beklediği gibi Allah'ın izniyle yakında kurulacak, hem Müslümanları hem de büyük sömürgeci güçlerin sömürüsüyle yorgun düşen diğer kâfir ülkeleri bu zulümden kurtaracaktır. Böyle mazlum uluslar ikinci Raşidi Hilafet ile anlaşmanın yollarını arayacaktır. Tıpkı daha önce Hilafet döneminde olduğu gibi insanlar gruplar halinde İslam'a girecektir.

وَلاَ تَرْكَنُوۤاْ إِلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُمْ مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِنْ أَوْلِيَآءَ "Zalimlere yaslanmayın, aksi halde size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka hiçbir dostunuz yoktur." ^{[Hud 113]}