General Rahil Şerif’in geniş çaplı Washington ziyareti, Pakistan içindeki savaşın genişletilmesi yolunda Pakistan Müslümanları için büyük tehlikelerin habercisidir. 19 Kasım’da Beyaz Saray, Başkan Yardımcısı’nın Pakistan Genelkurmay Başkanı ile görüşmesine dair bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Başkan Yardımcısı terörle mücadelede ABD ile işbirliğine verdiği kararlı destekten dolayı General Şerif’e teşekkür etti ve bölgesel güvenliğin güçlendirilmesine yardımcı olma çabalarının genişletilmesinin önemini vurguladı.” denildi. Şayet Müslüman kabileler, kendi başlarına bırakılsa, korkak Amerikan kuvvetlerini çiğ çiğ yiyeceklerdir. General Rahil, Amerika’nın takdirini kazanmak için çok şey yaptı. Peki, Müslümanların teşekkürüne nail olmak için ne yaptı?

Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri, Batılı güçleri Afganistan’dan söküp atmak için kabile bölgelerindeki Müslüman kardeşleri ile birlikte hareket etmek zorundadır. Zira bu, İslam’ın bir farzıdır. Yıkıcı fitne savaşında her iki taraftan Müslümanların tertemiz kanları akıtılmıştır. Rahil’in aşiret bölgelerindeki operasyonlarının amacı, bölge Müslümanlarını meşgul etmektir. Böylece dikkatlerini Afganistan’daki Amerikan işgaline çevirmesinler. İşte “Terörle savaş” ve “Terörle mücadele” gerçeği budur. Amerika, bir taşla iki kuş vuruyor. Birincisi, Amerika Müslüman kabileleri Pakistan ile oyalıyor. Böylece Müslüman kabilelerin Afganistan’daki haçlı kuvvetleriyle mücadele etmelerinin önüne geçiyor. İkincisi, Pakistan ordusunun Pakistan vatandaşları ile savaşmasını sağlıyor. Böylelikle Pakistan ordusu, bu bölgeden Amerika’yı çıkarmak için Allah Subhânehu ve Teâlâ karşısındaki sorumluluğunu unutuyor. Rahil, Müslüman kabilelerin RAW tarafından sızdırıldığını ileri sürüyor. Evet, bu, bir ölçüde doğrudur. Çünkü Amerika, kendisi için güvenli olmayan Afganistan kapısını Hindistan’a açtı. Ayrıca bu tür sızmalara sözde dostumuz Amerika tolere ediyor. Çünkü bize karşı yürütülen sahte bayrak operasyonları, ordumuzu sürekli Müslüman kabilelerle mücadele ile oyalamaktadır. Bu yüzden kabile bölgelerimiz, savaş alanına döndü. Şehirlerimiz, sahte bayrak operasyonları yürüten vicdansızların hedefi haline geldi. On binlerce insanımız öldü, ekonomimiz on milyarlarca dolar zarara uğradı. Amerika, sürekli “daha fazla yapmamızı” istiyor ve “genişletilmiş çabaların değerini” anlıyor. Rahil’e bolca teşekkür ederek sırtını sıvazlıyor. Daha önce Müşerref ve Keyani’ye de aynısını yapmıştı.

Tek güçlü Müslüman yönetici, Halifedir. İslam ile hükmeder, yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’eitaat eder. Böyle bir yönetici, Müslümanların düşmanından teşekkürü asla kabul etmez. Çünkü Halife, Müslüman topraklarındaki sömürgeci varlığı sona erdirmek için gece gündüz çalışacaktır.

إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ

“Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.”^{[Mümtehine 9]}