Ey Pakistan Müslümanları içindeki etkili insanlar, yargı mensupları, danışmanlar, güvenlik güçleri ve özellikle insan hakları savunucuları!

Pakistan’da Hilafet savunucularına yapılan şiddetli ve uzun süreli zulüm hakkında size sesleniyoruz. Birçok davet taşıyıcı, uykusuzluk, acımasızca dayak, beyin kontrol ilaçları ve elektrik şoku dâhil güvenlik güçlerinin ağır işkencesine maruz kaldı. Kimileri tutuklandı ve kimileri de kaçırıldı, şuan nerede oldukları bilinmiyor. Yetkililer, tutuklulara tıbbi tedavi sunulmasını defalarca reddettiler, ziyaret haklarını ellerinden aldılar. Tutuklu ve kaçırılanların aileleri, arkadaşları ve sevdikleri defalarca güvenlik güçleri tarafından tehdit edildiler.

Bu açık mektubun sonuna iliştirilen listeden de açıkça görüldüğü gibi hayatın her alanından ve çeşitli eğitim düzeyindeki asil Müslümanlar, ümmetin saygın evlatları ve yiğit babaları barbarca muameleye maruz kalıyor. Hâlbuki bilindiği üzere Hizb-ut Tahrir, Pakistan dâhil İslam ülkelerinde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in barışçıl metoduna göre faaliyet yürüten siyasi bir partidir. Dolayısıyla doğrudan size sesleniyor ve soruyoruz. Size göre Hilafete davet etmek ölümcül bir suç mudur? İslam adına kurulan bir ülkede İslam’a davet etmek nasıl ağır cezayı müeyyideyi gerektirebilir? İslam’ın uygulanmasına davet etmek, takdiri gerektiren bir görev değil midir? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ  “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimleri ta kendileridir.”^{[Maide 45]}

Kaldı ki Hilafeti savunmak, dünya da en onurlu ve izzetli eylemdir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem zulmü sona erdirmek için Hilafetin avdetini muştulamıştır:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ  “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Sonra sustu.” ^[Ahmed]

Bilin ki işler, sonuçlarına göre değerlendirilir. O nedenle bu adaletsizliklere karşı sesinizi yükseltmek için henüz çok geç değil. Gerçekten şu an ortam buna çok elverişlidir. Zira Hizb-ut Tahrir’e karşı işlenen suçlar güç geçtikçe artmakta ve toplumun her kesiminde şu an Hizb-ut Tahrir tartışılmaktadır. Bu nedenle Hilafet lehine seslerini yükseltenler takdire şayan olacak, sessizliğe bürünenlerden ayrılacak ve acımasız rejimin alçakça eylemleri karşısında alkışlanacaklardır. Böylece hâlihazırda tutuklu bulunan veya kaçırılmış olan bazı Hilafet savunucularının listesini takdirinize sunuyoruz. Bu konuda size inanıyor ve güveniyoruz. Unutmayın ki göreviniz hakka göre hükmetmek ve zulmü sona erdirmektir.