İslam’ı İkame Edin, Laikliği Kaldırın

Washington’un Rızasını Nail Olup İktidarda Kalabilmek İçin Liberalizm Taklası Atan Navaz Şerif’in Onurlu ve Tutarlı Hiçbir Tarafı Yok

6 Ekim 2016 günü İslamcı ve liberal milletvekilleri arasında süren uzun tartışmanın ardından Pakistan parlamentosu, mağdurların yakınları bağışlasa bile, tecavüzcülere ve sözde namus cinayetleri işleyenlere ceza artırımını öngören yasaları onayladı. Yasanın Batı başkentlerinde yankıları sürerken yasayı takdirle karşıladığını söyleyen Başbakan Navaz Şerif, “Namus cinayetlerinin onuru”olmaz dedi. Ve “Parlamento, STK, sivil toplum, Akademi, medya ve bu yasanın yasalaşmasında emeği geçen ve çalışan herkesi kutluyorum.”şeklinde konuştu. Hizb-ut Tahrir’e göre liberal özgürlükler ve laikliğe dayalı yasaları uygulayan rejimin hiçbir onur ve şerefi yoktur. İslam’ın kapsamlı bir şekilde uygulandığında, kadın-erkek haklarını koruyacak ve toplumda bozgunculuğun yayılmasını önleyecektir. Gençlerimizi derin bir uçuruma yuvarlamak için yolsuzluk ve fesat kapılarını ardına kadar aralayan ve efendileri için vazgeçilmez liberal bir politikacı olarak kendini betimleyen Navaz Şerif’in hiçbir onurlu ve tutarlı tarafı yok. Navaz Şerif, Washington’un rızasını kazanıp iktidarını uzatabilmek için kırk takla atıyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَتَتَّبِعُنَّ سَنَنَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ شِبْرًا بِشِبْرٍ وَذِرَاعًا بِذِرَاعٍ حَتَّى لَوْ دَخَلُوا فِي جُحْرِ ضَبٍّ لاَتَّبَعْتُمُوهُمْ “. قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ آلْيَهُودَ وَالنَّصَارَى قَالَ “فَمَنْ “Vallahi siz, sizden öncekilerin yoluna adım adım karış karış uyacaksınız. Ta ki onlar kertenkele deliğine girseler elbette siz de gireceksiniz!’ Biz; “Ya Rasûlullah! Onlar Yahudi ve Hristiyanlar mı?” deyince Efendimiz “Ya kim (olacak)!” buyurdu.”

Rejim, her zaman ve mekâna uygun Kuran ve sünnete atıfta bulunacağı yerde Batılı sivil toplum örgütleri ve yetkililerin diktelerine boyun eğiyor. Oysa ahlak ve erdem yoksunu liberal ve laik değerler, kadınları koruyamaz. Bunlar, asıl ülkesi Batıda ya da İslam ülkelerinde bile hedef tahtasındadır. Dolayısıyla bu tür namus yasaları, laiklik, liberalizm ve “bireysel özgürlük” adına bozukluk, çöküntü, çıplaklık ve fesada çağıran Batı ve kurumlarının kriterlerine göre belirlenir. Batılılar, böyle liberal yasalarla, Müslümanların onuruna değer vermediğini, fesatla karşı karşıya kaldıklarında sessiz kalmayı yeğlediklerini, zina korkusu olmayan zayıf birinin zinaya cesaret edebileceğini göstermek istiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً  “Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız.”^{[Nisa 89]}

İslam dünyası, daha doğrusu tüm dünya, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’un en son kamuoyuna sızan videosunda Batı uygarlığının iğrenç ve gerçek yüzüne tanık oldu. Videoda aşağılayıcı bir şekilde kadınla tartışan Trump, kadınları erkeklerin cinsel arzularını tatmin eden bir obje olarak nesneleştirdi.

Eğer Rahil-Navaz rejimi, gerçekten erkek ve kadınların sorunlarını çözmek ve kadın hakları konusunda samimi olsaydı, finansal zorluklar nedeniyle evlenemeyen gençlerin sorununa el atardı. Kamusal alanda açık saçık ve ahlaksız görüntülerin olmasını engellerdi. Kadın erkek karışımını yasaklardı. Kadınların ve erkeklerin şeri hükümlere göre giyinmelerini emrederdi. Medya ve web sitelerinde iğrenç Batılı yaşam tarzına ve bozukluğa teşvik edici programların yapılmasına yasak getirirdi. Ki bu programlarda kadınlar bir emtia ve erkekler için zevk aracı olarak tasvir ediliyor. Yine Navaz Şerif kadınlara karşı samimi olsaydı, kadın ve erkekleri eğitim, medya, camiler veya diğer platformlar yoluyla İslam’ın ictimaî sistemindeki kavramlarına göre kültürlendirirdi. Bunun yerine rejim, kasıtlı olarak gençleri İslam’dan uzak tutmak ve dine derin bakışlarını önlemek amacıyla eğitim öğretim müfredatını değiştirdi. Ayrıca her yönüyle Batı uygarlığı ve yaşam tarzına teşvik ediyor. Her düzeyde devlet kurumlarında kendi vatandaşlarında bile aile duygusunu, annelik, babalık, haysiyet ve onur algısını yok eden Batılı değerleri körü körüne taklit ediyor. Navaz Şerif ve avaneleri hasiyet ve onurun ne olduğunu nereden bilecekler. Onların tek dertleri ahiretleri pahasına olsa bile koltuklarını korumaktır.

Mevcut namus yasaları, Navaz Şerif’in iktidara sımsıkı yapıştığının bir göstergesidir. Bu yasalar İslam sevdalısı Pakistan Müslümanlarına İslam’ı aşama aşama yönetimde uygulama düşüncesini reddetmeleri gerektiğini hatırlatıyor. İslam’ı yavaş yavaş uygulama düşüncesi yanlış ve haramdır Bu düşünce, art niyetli kimselere İslam’a saldırmak için İslam’ı istismar olanağı verir.

Bu yüzden Müslümanlar, ne General Ziya döneminde yürürlüğe giren sözde İslamlaşma yasalarını, ne de sonraki hükümetler döneminde yürürlüğe giren ve ictimaî sorunlarda İslami çözümleri uygulama yasalarını asla kullanmamalıdır. Aksine İslam’ın kapsamlı ve tavizsiz bir şekilde uygulanmasını kabul etmelidirler. Bu da ancak Hilafet Devleti ile mümkündür. Dolayısıyla biz, namuslarını güvence altına almak, onurlarını korumak, dahası Allah’ın rızasını kazanmak için kadın-erkek, genç-yaşlı tüm Müslümanları İslam’ı kapsamlı uygulamak için çalışmaya davet ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنْفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ  “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.”^{[Tahrim 6]}