Quetta ve Paraçınar Saldırıları, Yaraşır Bir Misillemeyi Gerektiriyor

Hindistan Karşısında Bu Kadar “İtidal “ Yeter Artık! Hint Sığınaklarını Yok Etmek İçin Pakistan Silahlı Kuvvetlerini Serbest Bırakın

Silahlı kuvvetlerimizin topraklarımızdaki Hint destekli terörü sonsuza dek yok etmesi için Bajwa-Navaz rejiminin görevi bırakma zamanı gelmiştir. Ramazan ayının son cumasında Hint destekli gaddarlar, silahlı kuvvetlerimize okkalı bir tokat attılar. Vicdansızlar, ilk önce Pakistan Harp Okulu ve Güney Askeri Komuta merkezinin bulunduğu Quetta kentinde bombalı araçla saldırı düzenlediler. Ardından Afganistan sınırındaki Paraçınar kentinde bir saldırı gerçekleşti.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, onlarca şehit ailesine tüm içtenlikle başsağlığı dileklerini sunar ve saf Müslüman kanını akıtan ve güçlü silahlı kuvvetlerimize zarar veren imansızlara yakışır bir misilleme verilmesini talep eder. Her zaman olduğu gibi Bajwa-Navaz rejimi, misilleme konusunda omurgasız hareket etmektedir. Herkes gibi Bajwa-Navaz rejimi de saldırıların kaynağının Afganistan’daki Hint varlığı olduğunu çok iyi biliyor. Pakistan-Afganistan sınırdaki Hint sığınaklarını yüksek sesle kınayan ISPR Sözcüsü, yasadışı sınır geçişlerine karşı “sıkı önlemler” alınması konusunda silahlı kuvvetlerimizi dizginlemektedir.

Açıktır ki Bajwa-Navaz rejimi, Hint sığınaklarına karşı asla “sıkı önlemler” alamayacaktır. Bu sığınaklar, Hint Kulbushan Yadav casusluk şebekesinin saldırı yuvasıdır. Rejim, ABD’nin sadık bir hizmetçidir. Efendisi kölesi Pakistan’dan yükselen bölgesel güç Hindistan için yol çalışması yapmasını istemektedir. Bu yüzden rejimin askeri komutası, açık Hint saldırganlığı karşısında “itidal” egzersizleri yapıyor. Hintli iş adamı Kulbushan Yadav’ın sivil liderliği yok etme kararını fettan bir halde alkışlıyor. Sivil liderlik ise, Hindistan ile kapsamlı barış görüşmelerine çağırıyor ve Hintli iş adamının casusluk davasını sömürgecilerin zulüm forumu durumundaki Uluslararası Adalet Divanı’na havale ediyor. Bu yetmezmiş gibi rejim, ABD taleplerine karşılık vermek için silahlı kuvvetlerimizi “sıkı önlemler” ile oyalıyor. Ve ABD’nin “Terörle savaş” safsatasına körü körüne bağlılığın bir parçası olarak Afganistan’daki Hint sığınaklarını sınır ötesi kabile direnişinden koruyor. Şüphesiz düşman sevdalısı rejim, acı ve büyük kaybımıza neden oluyor. Düşman sığınaklarını koruyor, böylece düşmanın bize üstünlük sağlamasına olanak veriyor. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِمْ بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُمْ مِنْ الْحَقِّ إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا لَكُمْ أَعْدَاء وَيَبْسُطُوا إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُم بِالسُّوءِ وَوَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ  “Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. “ Eğer size karşı ellerine bir fırsat geçerse, size düşman kesilirler. Ellerini de, dillerini de size fenalık etmek için uzatırlar ve sizin de kâfir olmanızı cân-u gönülden isterler.” ^{[Mümtehine 1-2]}

Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi subayları! Sizin Hint saldırganlığı karşısında eşi benzeri görülmemiş “itidal” sergilemenizin hiçbir gerekçesi yoktur. Aksine “itidal” ayrışma yoludur. Bajwa-Navaz rejimi, sizi kandırmak için Hintli iş adamının casusluk davası ile resmen oyun oynuyor. Zira diğer teröristler idam edildiği gibi Kulbushan da çoktan idam edilmeliydi. Rejim, Hint sığınaklarının yıkımından sizi alıkoyuyor. Oysa siz bunu bir kaç saat içinde yapabilirsiniz. Bunun yerine sizi Afganistan’daki Hint varlığını tehdit eden aşiret direnişi ile mücadeleye yönlendiriyor. Yeter artık, bu liderlik krizini çözümlemek için bir an önce harekete geçmeniz gerekir. Sizi, dininizi ve savunmak için yemin ettiği insanları kaderlerine terk ettiği gibi siz de omurgasız Bajwa-Navaz rejimini kaderine terk etmelisiniz. Ümmetin kalkanı Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelisiniz. Düşmanı düşman olarak bilen ve İslam ile hükmeden Raşit Halife, Müslüman topraklarda yeniden güvenliği sağlamak için gerekli adımları atacaktır. Hint sığınaklarını yok etmek için silahlı kuvvetler ve aşiret savaşçılarını seferber edecektir.

وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّىٰ لاَ تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ للَّهِ  “Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.” ^{[Bakara 193]}