حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2017–MB–TR–63 |
H. 4 Muharrem 1439 M. Pazar, 24 Eylül 2017 |
Hilafet, Demokrasi Gibi Yöneticileri Yönetilenlere Yeğlemez 2017 Seçim Yasası, Hükümdarların Çıkarlarını Gerçekleştirmek İçin Demokrasinin Bir Araç Olduğunu Kanıtlıyor
Bir kez daha görüldü ki demokrasi, insanlara hizmet etmekten ziyade yöneticiler ve yandaşlarının kişisel arzu ve çıkarlarını karşılamak için bir araç olarak kullanılıyor. 22 Eylül 2017 günü Pakistan Senatosu, oy çokluğu ile 2017 seçim yasasını kabul etti. Yasaya göre suçlu ya da diskalifiye edilmiş biri, parti genel başkanı olabilecek. Daha önce 2002’de Orgeneral Müşerref, siyasi muhalifleri Navaz Şerif ve Benazir Butto’yu seçimlerden diskalifiye etmek için meclis üyesi olmayan ya da Pakistan anayasasının 62 ve 63 maddesi uyarınca diskalifiye olmuş birinin siyasi parti üyesi olamayacağı ile ilgili bir madde ekleyerek 2002 Siyasi Partiler Yasasını yeniden hortlatmıştı. Buna göre demokraside veya insan yapımı herhangi bir sistemde yöneticiler, çıkarları ve gereksinimleri doğrultusunda yasalar yapıp değiştirebiliyorlar.
Demokrasi tarihi, sayısız örneklerle doludur. Öyle ki yasalar, yöneticiler ve yandaşlarının çıkarlarını korumak için yapılır. Bu bağlamda Batı ve Doğu arasında hiçbir fark yoktur. Pakistan demokrasisinin son on altı yılına bir göz attığımızda, 2003’te yasalaşan on yedinci değişiklik paketi ile Müşerref’in askeri darbesine meşruiyet kazandırıldığını görürüz. Ayrıca 2007 yılında Müşerref, yozlaşmış politikacılar ve bürokratlara temiz geçmiş vermek için kötü şöhretli “Ulusal Uzlaşma Yasasını” (NRO) yürürlüğe sokmuştu. Böylece bir dönem daha Cumhurbaşkanlığını güvence altına almıştı. Ancak birkaç yıl sonra 2009 Aralık ayında Pakistan Yüksek Mahkemesi, ulusal çıkarlara aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu yasanın yürütmesini durdurmuştu. Bu sadece demokrasinin “emekleme evresinde” olduğu Pakistan için değil, demokrasinin “olgunlaştığı” Batı için de söz konusudur. Hem de daha “olgunlaşmış” sofistike bir şekilde. Yalnızca yöneticiler ve ahbap çavuşlarına hizmet eden demokrasinin karakteristik özellikleri, Amerika’nın New York kentinde patlak veren ve kendilerine “Wall Street’i işgal et” adını veren ve büyük Batı başkentlerinde politik fırtınalar estiren 2011 Eylül Hareketinde açıkça görülmüştür. Bu hareketin doğuş nedeni, ekonomik eşitsizliklerdir. Sloganlarından biri de “Biz yüzde 99’luk kesimiz” idi. Batı insanları, yönetim sistemi ve politikacılarını açgözlü çıkarlar ve güvenilmez kapitalistlere hizmet etmek üzere yasalar yapan bencil ve yozlaşmış bireyler olarak görmektedir. Bu kanı o kadar yaygın ki seçimler sırasında Batılı birçok politikacı, halkın güvenini yeniden “kazanmak” ve “onarmak” için söz vermiştir. Şimdiki ABD Başkanı seçim kampanyası sırasında bu kanıyı istismar etmiş ve “çarpık” rakipleri gibi “geleneksel” politikacı olmadığı iddiasıyla insanlardan oy istemiştir.
Ey Pakistan Müslümanları! İslam’ın yönetim sistemi Hilafettir. Hilafette yasalar Halifenin, Ümmet Meclisinin ya da yargının arzu ve istekleri doğrultusunda yapılmaz. Tam aksine bütün yasalar, Kuran ve Sünnetten çıkarılır. Yasama hakkı Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya aittir. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنِ ٱلْحُكْمُ إِلاَّ لِلَّهِ “Hüküm yalnızca Allah’a aittir”[Yusuf 67] Bu işlemle İslam, yönetici ve yandaşlarına çıkarlarını korumak için yasaları maniple etme olasılığına tüm kapıları kapatmıştır. İslam’ın yönetim sistemi Hilafette insan hakları güvence altındadır. İslam, yöneticilerin yönetilenlere yeğlenmesi konusunda toplumu koruma altına almıştır. Bu yüzden sömürücü ve baskıcı demokrasinin ortadan kaldırılması ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması Hizb-ut Tahrir’in mücadelesinin bir parçasıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Sonra sustu.” [Ahmed]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |