19 Haziran’da propagandacı medya, Roman Silantif adındaki sözde “din âlimi” ile yaptığı İslamofobi hakkındaki bir röportajı yayımladı. Röportajda bu sözde din âlimi, Hizb-ut Tahrir’in katışıksız terör örgütü olduğunu söyledi. “Eğer Hizb, İngiltere ve Ukrayna’da yasaklanmamış ise Hizbin bu ülke hükümetlerince kendi amaçları için kullanıyor olmasından kaynaklanıyor.” dedi. Halkı kendi yalanlarına inandırmak için Silantif, “Hizb-ut Tahrir’in Ukrayna’da büyük bir halk tabanı var”diye de ekledi.

Hizb-ut Tahrir’in terörist örgüt olduğu söylemi, Rus güvenlik birimlerince ortaya atılmış kocaman bir yalandır. Biz hizbin terör örgütü olduğu iddialarını defalarca reddettik. Ayrıca hizbi terörle ilişkilendiren tek bir kanıt dahi yoktur. Hizbi terör eylemleri ile ilişkilendirmek için açılan bütün davalar, Hizb-ut Tahrir’i terör listesine alan Yargıtay’ın 2003 yılındaki kararına dayalıdır.

Bu nedenle Rusya’daki siyasi tutsakların yarısı Hizb-ut Tahrir üyesidir. Kremlin destekli Russia Today kanalı bile güvenlik güçlerinin uydurduğu yalanı yalanlamıştır. Kanal, Hizb-ut Tahrir / Britanya Medya Temsilcisini defalarca programına konuk etmiş ve hizbin üyelerini İslami siyasi parti üyesi olarak takdim etmiştir.

Dolayısıyla geriye tek bir soru kalıyor: Neden şimdi birileri böyle bir röportaja gereksinim duyuyor? Cevap oldukça basit, bundan birkaç gün önce 15 Haziran’da Moskova Askeri Mahkemesi, üyeliklerini inkâr etmeyen ve hizbi terör örgütü olarak nitelemek için tek bir kanıtın bile olmadığını ileri süren beş Hizb-ut Tahrir üyesini cezaya çarptırdı. Müvekkillerinin terörist faaliyetlere katılım iddiasını şiddetle reddeden ve mahkeme salonundakileri ikna edici kanıtlar sunan avukatın savunmasından 5 saat sonra mahkeme kararını açıkladı ve 205/5 Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca sanıkları suçlu buldu. Moskova Askeri Mahkemesi, Emircan Nomontchov’u 15 yıl, Alişer Hüseynov’u 15,5 yıl, Suhrob İronov’u 17 yıl, Naim Can Haciyef’i 18 yıl ve Mirza Bakhadinov Kurbanov’u da 16 yıl hapis ve ağır şartlarda çalışma cezasına çarptırdı.

Bir hafta önce ise Ukrayna Odesa İstinaf Mahkemesi, Odesa mahkemesinin Hizb-ut Tahrir üyesi İlder Valiyev hakkında verdiği tutuklama kararını iptal etti. İlder, (terör) örgütüne üyelik suçlaması nedeniyle Rus İnterpol müfettişleri tarafından arandığı için 25 Mayıs’ta Odesa Havalimanı gözaltına alınmıştı. Ancak yargıçlar, iddia makamı ve müdafiyi dinledikten sonra Valiyev ve Hizb-ut Tahrir’in (terör) ile hiçbir ilgisinin olmadığına karar verdiler ve derhal serbest bırakılmasını talep ettiler.

Her iki yargılamayı görmezden gelen Rus medyasının bu karartması pek çok soruları da beraberinde getirmiştir. Ancak yanıtlara ulaşmak oldukça basittir. Güvenlik güçleri, milyonlarca dolar bütçeye erişmek ve ülkenin politik yapısını etkilemek için “teröre” karşı sanal savaş ilan etmiştir. Bu nedenle güvenlik birimleri, sorulara alelacele yanıtlar bulmak için Silantif gibi sözde “din âlimi” ile röportaj yapmıştır ki insanlar, güvenlik güçlerinin Hizb-ut Tahrir’e karşı işlediği suçlar gerçeğine vakıf olmasınlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلاَ يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِّأَنفُسِهِمْ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُواْ إِثْمًا وَلَهْمُ عَذَابٌ مُّهِينٌ “İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.” ^{[Ali İmran 178]}