“Basın” yazılı Özgürlük ve Değişim güçleri mensubu resmi bir grup, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin yayımladığı İslami fikir içerikli broşürleri dağıtmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı önündeki gösteri alanından Hişam Sıddık’ı haydutlar gibi gözaltına aldılar. Bir odaya atıp sonra kamçı ve elektrik teliyle vücudunun değişik yerlerine vurmaya başladılar. Kötü nam salmış despot güvenlik güçleri gibi sorguya çektiler. Ardından alıp müstehcen başka bir odaya götürdüler. Sorular soracağız eğer cevap vermezsen, sana tecavüz edeceğiz dediler. Sonra da üçüncü bir odaya götürdüler. IŞİD’çi olduğunu itiraf etmesi istemiyle video kaydına almak istediler. Kabul etmeyince dövdüler. Sonra broşürde geçen fikirleri okumasını talep ettiler. Video kaydında ülkeyi bölmek isteyen Abdül Hay Yusuf örgütü mensubu bir (IŞİD) üyesi olduğunu söylediler. Dahası kaba bir şekilde sorguya çekmek için iki kadın getirerek küstahlıkları tavan yaptı. Getirilen kadınlar, Hişam kardeşe “Sen Sudanlı değilsin, Habeşlisin”dediler. Ardından haydutlar, babasının numarasını isteyip telefonla babasını aradılar. Baba, oğlu hakkında tedirgin olunca, yalan söyleyip telefonu kapattılar. Biz, “Buri” polis karakoluna olayla ilgili şikâyette bulunduk. Bu iğrenç eylem akşam namazından sabah namazına kadar devam etti. Dahası Hişam’ın yatsı ve sabah namazını kılmasına müsaade etmediler (Devrik rejimin güvenlik güçleri bile böyle yapmamıştı). Eğer başına gelenleri anlatırsa öldürme tehdidinin ardından sabah saat 06: 30’dan sonra serbest bıraktılar.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, geçmişte yapılan böylesi iğrençliklere karşı insanların devrime kalkıştığı bu kabul edilemez eylem karşısında, bu hareketin, aksini iddia etse de İslam karşıtı olduğunu açıkça vurguluyoruz. Özgürlük ve Değişim güçleri ile gösteri alanında bulunan unsurlarını uyarıyor ve diyoruz ki Hizb-ut Tahrir’i tanımıyorsunuz. Hapishane, cezaevi ve devrik rejimin hayalet evlerinde yaşamaya alışmış gençlerinin kararlılığı zerre kadar yumuşamamış, gayretleri bir an olsun bile kesintiye uğramamıştır. Bu tür çocukça eylemler, onları yıldıramaz. İktidar hedefi olanları ancak yıldırabilir. Bu yüzden aynı şeyleri yapıyorlar ve gösteri alanına hayalet evlerinin ikinci versiyonunu kuruyorlar!

Özgürlük ve Değişim güçleri ve haydutlarına diyoruz ki biz, gösteri sahasındayız ve orayı da terk etme niyetinde değiliz. Dava farziyetini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hizb-ut Tahrir gençlerinin başına geleceklerden siz sorumlusunuz. Ayrıca onlara diyoruz ki devrik rejimle siz arasında hiçbir fark yoktur. İktidara geçene kadar “Kurtuluş” rejimi bile bu tür iğrençliklerde bulunmamıştır. Siz daha iktidara geçmeden böylesi iğrençlikler yapıyorsunuz. Acaba iktidara geçtikten sonra ne yapacaksınız?