ABD yönetimi, 14 Ağustos 2019 Çarşamba günü eski Sudan İstihbarat Şefi Salah Abdullah’ın (Guş) ülkeye girişini yasakladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Dışişleri Bakanlığı sitesinde yayınlanan açıklamasında, “Amerika’nın Guş’un “ağır insan hakları ihlalleri” nedeniyle böyle bir kararı aldığını söyledi. Sudan Tribune sitesinin aktardığına göre “ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Guş 2018’de Güvenlik ve İstihbarat Şefi iken CIA direktörüydü. ABD Dışişleri Bakanı, Amerika’nın ulusal çıkarları söz konusu olduğunda istisna yapma yetkisine sahip olmasına rağmen böyle bir tasarrufta bulunmamıştır.”

Amerikan gerçeği budur. Hizb-ut Tahrir, yıllarca Müslümanları ABD ve tuzağından sakındırmış ve sakındırmaya devam etmektedir. Guş, İslam’la (terörizm) mücadelede Amerika için muazzam hizmetlerde bulunmuştur. Ancak bu dahi ona fayda etmemiştir. Şanını ve mertebesini yüceltmeye yetmedi. The Washington Times gazetesi 18 Mayıs 2016 tarihinde “Sudan, terörizmle mücadele ile ABD sevgisine oynuyor.” başlıklı bir makale yayımladı. Gazeteye konuşan Sudan’ın ABD Büyükelçisi Muaviye Osman Halid, ülkesinin ABD güvenlik birimlerine çok önemli bilgiler verdiğini söyledi... Sudan istihbarat yetkilileri, Afrika’da terörle mücadele operasyonlarında Fransız, İtalyan ve Amerikalı meslektaşlarıyla işbirliği yaptılar... Ayrıca Sudan, dünya çapında “terörle” mücadelede ABD’nin güvenilir bir ortağıdır.” ^{[El Cezire net]}

Tüm bunlara rağmen Amerika, ülkelerinde ABD’ye üstün hizmetler sunan, Allah’a Rasûl’üne ve müminlere ihanet eden ajanlarını gözlerinin yaşına bakmadan tıpkı çöp kutusuna atılan çöpler gibi küstahça ve edepsizce kaldırıp bir kenara atıveriyor. Bu ilk değil. Beşir rejimi, Amerikan çıkarı için bir sürü suç işlediğini, daha fazlasını işlemek için Amerika tarafından şantaja maruz kaldığını, halkın öfkesine rağmen suç işlemeye devam ettiğini itiraf etti! 21 Kasım 2018’de Dışişleri Bakanı El Dardiri, Fransa 24 ile yaptığı röportajda “Ülkesinin bölgenin en büyük sorunu olan Güney Sudan sorununun çözümünde Amerika’ya yardımcı olduğunu” söyledi. Sudan Dışişleri Bakanı İbrahim Ghandur da 13 Nisan 2017 Perşembe günü yapmış olduğu açıklamada, “Güney’in bağımsızlığı temelde kabul ettiğimiz bir komploydu.” dedi. 25 Kasım 2017 Cumartesi günü “Sputnik” sitesine konuşan Devlet Başkanı El Beşir, “ABD Sudan’a büyük baskılar yaptı. ABD, Darfur ve Güney Sudan meselelerini destekledi. ABD baskısıyla Güney Sudan ayrıldı... ABD’nin baskısı ve entrikasıyla Sudan ikiye bölündü. Sudan’ı tahrip etme ve beşe bölme planı var...” ifadelerini kullandı.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Amerikan emirlerini takip etmenin zararları, azgın gündeminin halka ve ülkeye vereceği tehlikeler hakkında pek çok kez uyardık. Kaldı ki bu, Allah’ın emrine aykırıdır:

إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُواْ لَكُمْ عَدُوّاً مُّبِيناً “Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.” ^{[Nisa 101]} Sömürgeci kâfir Amerika, Avrupa ve Rusya ile irtibatlı olan politikacılar ibret alıp Allah’tan tövbe dilemeyecekler mi? Akıllarını başlarına alıp Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışan samimi kardeşleriyle birlikte çalışmayacaklar mı? Hilafet, kâfirleri Müslüman ülkelerden söküp atacak, kulları ve ülkeleri onların tasallutundan kurtaracaktır. Hilafet Allah’ın bir vaadi, Rasûl’ünün bir müjdesidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur.”^{[Nur 55]}