14 Aralık 2019 Cumartesi günü Başkanlık Sarayı önünde Yeşil Mart yürüyüşüne hitaben yaptığı konuşmada sözcü, yürüyüşe katılımından ötürü Hizb-ut Tahrir’e teşekkür etti! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا أَنْ تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ “Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.” ^{[Hucurat 6]}

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz bu yürüyüşün düzenlenmesi ya da planlanmasında yer almadığımızı, şu nedenlerden ötürü de yürüyüşe katılmadığımız belirtiyoruz:

Birincisi: Yürüyüş, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti altında Allah’ın Şeriatının hakem kılınması talebiyle düzenlenmiş değildi.

İkincisi: Bu yürüyüşü düzenleyenler anonimdi. İnsanlar, bunların tam olarak kim olduğunu, arkalarında kimlerin ve amaçlarının ne olduğunu bilmiyorlardı?

Üçüncüsü: Yürüyüş sloganları, yürüyüşçülerin bir gün bile olsun Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyen ve talihsiz bir şekilde tarihin çöplüğüne atılan eski rejimin taraftarları olduğunu doğrular. Devrik Devlet Başkanının yolsuzluk duruşması ile aynı güne denk gelmesi de bunu gösterir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdiklerinden başkasıyla hükmetme konusunda ısrarcı olduğu ve sömürgeci kâfire bel bağladığı sürece yakında şu anki rejim de Allah’ın izniyle aynı akıbete maruz kalacaktır. Hatta bazı yetkilileri, açıkça İslam’a karşı düşmanlıklarını dile getiriyorlar!

Dördüncüsü: Hizb-ut Tahrir, saraylarda iken zorbalara yardakçılık yapmamış ya da onlara ortak olmamıştır. Dolayısıyla zindanda halkın lanetine maruz kalmışken yandaşlarına niye yardakçılık yapsın ki?

Beşincisi: Yürüyüşe katılıp katılmayacağımızı öğrenmek için bizimle kimse iletişim kurmadı. Çünkü Hizb-ut Tahrir’in yarı yolda başkalarıyla bir araya gelmeyeceğini herkes bilir. Zira Hizb, İslam’a dayalı ideolojik bir partidir. Yardakçılık ve yağcılık yapılmasını kabul etmez.

Bu ve benzeri nedenlerden dolayı Hizb-ut Tahrir, sahtekârlık kervanına ortak olmaz. Varlık nedeni, açık ve nettir. Her dürüst ve samimi Müslümanın amacı, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak olmalıdır. Hizb-ut Tahrir Allah’ın yeryüzündeki otoritesini var etmek için yola çıkmıştır. Amacı sadece ve sadece budur.

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ “İşte Çalışanları bunun için çalışsın.”^{[Saffat 61]}