23 Nisan 2020 günü yapılması planlanan, ama Korona pandemisinin yayılmasının ardından ertelenen Sudan Dostları Konferansı, 7 Mayıs 2020 Perşembe günü video konferans yoluyla gerçekleşecek. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamaya göre Başbakan Abdullah Hamduk, 5 Mayıs 2020 Salı günü Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ile telefonda görüşerek, konferans hazırlıklarını ele aldı.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, sözde Sudan Dostları’nın sadece isimden ibaret olduğunu, dost olmadıklarını, düşman olduklarını, Sudan’a hiçbir iyilik sunmadıklarını, aslında ülkelerinin çıkarlarını gerçekleştirmek için çalıştıklarını belirtmiştik. Söylediğimizin doğruluğu ve bu grubun savsakladığı ortaya çıkmış olmasına rağmen Sudan geçiş hükümeti, hâlâ serabın arkasından nefes nefese kalıyor. Hükümet, çoğu şartlarını yerine getirdi, sübvansiyonların kaldırılması gibi IMF reçetelerinin uygulanmasında büyük mesafe kaydetti. Hükümet, Korona pandemisi ve insanların ev izolasyonundan istifade ederek ekmek, ilaç, benzin, gazolin ve mutfak tüpü fiyatlarına zam yaptı.

Sözde Sudan Dostları’nın Sudan için hiçbir şey yapmadıklarını bir kez daha vurguluyoruz. Bu bağlamda Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısının 12 Aralık 2019’te Hartum’da düzenlenen Sudan Dostları Grubu toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlıyoruz. Marianne Hagan, “Sudan, dış kaynaklara güvenmemeli” çağrısında bulunmuştu.

Kanımıza göre sözde Sudan Dostları, Sudan’ın düşmanlarıdır, çünkü sömürgeci kâfirlerdir. Bu, sarsılmaz köklü bir inançtan geliyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ “(Ey müminler!) Ehl-i Kitaptan kâfirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Hâlbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”^{[Bakara 105]} Toplantılar yapılacak, şeytanın vaatleri ile sonlanacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُوراً “Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor.”^{[Nisa 120]}

Sudan’ın, dış desteğe ya da krediye ihtiyacı yok. Çünkü yeraltı ve yer üstü kaynağı zengin bir ülkedir. Sudan, diğer Müslüman ülkeler gibi doğru bir siyasi düşünceye gereksinim duyuyor. O düşünce ümmetin enerjisini fışkırtacak, olanaklarını düşmanların değil ümmetin çıkarı yolunda kullanacaktır. İdeolojik devlet ancak bunu yapabilir. İdeolojik devlet, ümmetinin akidesi olan İslam’ı devletin temeli, çözümlerinin feneri yapacaktır. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti ancak bunu gerçekleştirecektir.

Hadi ey Sudan halkı! Sömürgecilik ve yandaşlarının, ajanlarının kökünü kazımak, hak, adalet ve iyilik devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir gençleri ile omuz omuza verin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}