BM Güvenlik Konseyi, 04 Haziran 2020 Perşembe günü Başbakan Abdullah Hamduk’un Ocak 2020’de yaptığı gizli talebine binaen Sudan’a (Unitams) adı altında BM misyonu gönderme kararı aldı. Başbakanın Sudan’ı uluslararası vesayet altına koymak istediği açığa çıkınca, 2020 Şubat’ta yaptığı açıklamada misyonun askeri yönünün olmadığını belirtti. Ancak ne var ki, misyon, nüfus sayımı, seçim hazırlıkları ve anayasa yapmak gibi geniş yetkilere sahip olacak. Kısacası, yardım misyonu olduğu iddia edilse de devletin tüm rollerini ifa edecek! Hamduk, Sudan’da yeni bir sömürgecilik çağı açtığını, bu ülkenin samimi insanlarının bu iğrenç suç karşısında sessiz kalmayacağını biliyor. Bu nedenle hemen düzeltme açıklaması yaptı. 04 Haziran 2020 Perşembe günü bir televizyona verdiği röportajda, “Sudan’ın altıncı madde kapsamında talep ettiği misyon, yüzde yüz sivildir, askeri bileşen veya bir polis içermiyor... Sudan’ın talebi, ulusal egemenliğin korunması ilkesine dayanıyor!”ifadelerini kullandı.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bu yeni sömürgecilik misyonu karşısında aşağıdakileri hususları vurguluyoruz:

Birincisi: Sudan yöneticileri de dâhil olmak üzere İslam ülkesindeki hükümdarlar, BM diye adlandırılan ve ülkemizi altın tepside sömürgecilere sunan kurum ve kuruluşları aracılığıyla sömürgeci kâfirin talebini yerine getiren aparat ve kuklalardır.

İkincisi: Sudan hükümetinin böyle bir misyon talebi, fonksiyonel misyonunda başarısız olduğunu doğruluyor. Efendisinden ülkeye hırsız vesayetçi ataması talebi ile bu başarısızlığını açıkça dile getirmiş oluyor. Büyükelçilikler yetmiyor demek ki!

Üçüncüsü: Böylesi misyonlar, sözde ulusal egemenlikleri yok eder. Bu durumda egemenlik olabilir mi? Ülke yabancı sömürgecilerin elinde. Ne egemenliği?

Ey Sudan halkı! Ülkenin sözde ulusal hükümetler aracılığıyla altmış yıldan fazla süredir hüsrana uğraması yetmez mi? Aslında bu hükümetler, fonksiyonel hükümetlerdir, görevleri sömürgeci kâfire uşaklıktır. Nihayet öyle bir duruma geldik ki yöneticilerimiz, utanmadan ya da sorgu korkusu olmadan sömürgecilerden açıkça ülkemize müdahil olmalarını istiyorlar!

Sömürgecilikten, kuyruklarından, ajanlarından kurtulmak ve yüce İslam akidesi temeline kurulu bir hayat kurmak için sizi Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz. İslam Devletinde egemenlik insana değil Allah’a aittir. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulması ile yaratıklara değil yaratıcıya ibadet edilecektir. Sömürgeci kâfirlerin kökü kazınacak ve hayat, âlemlerin Rabbinin hükümleri üzerine kurulu olacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُون “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}