Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Haydar Bedevi Sadık’ın Yahudi varlığı ile normalleşme açıklamalarından bir gün sonra Yahudi medyası, Yahudi varlığı İstihbarat Bakanı Eli Cohen’in sözlerini aktardı. Cohen, “Sudan Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarının aksine Sudan ile temaslar sürüyor ve anlaşma gündemde.”dedi.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, aşağıdaki gerçekleri vurguluyoruz:

Birincisi: Yahudi varlığı İstihbarat Bakanı’nın açıklamalarından, Sudan hükümeti ile Yahudi varlığı arasında masa altından gizli görüşmeler yapıldığı anlaşılıyor. Normalleşme duyurusundan önce Birleşik Arap Emirlikleri ile de benzer görüşmeler yapılmıştı. İlk görüşme Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdül Fettah El Burhan ile Yahudi varlığı Başbakanı Netanyahu arasında geçtiğimiz Şubat’ta Uganda’da gerçekleşti.

İkincisi: Sudan Dışişlerinden sorumlu yardımcı bakanı Ömer Kamereddin, Dışişleri Bakanlığı Resmi Sözcüsünün Yahudi varlığı ile ilişkileri normalleştirmek için temasların olduğunu yalanlamadı. Çünkü Bakanın da dediği gibi konunun Dışişleri Bakanlığı’nda tartışılmaması, iki taraf arasında temasın olmadığı ya da Dışişleri Bakanlığı’ndan başka bir yerde gerçekleşmemiş olduğu anlamına gelmez.

Üçüncüsü: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Haydar Bedevi’nin görevden alındığına dair yapılan açıklama, sadece zevahiri kurtarmak içindir. Zira Bedevi, hala Dışişleri Bakanlığı büyükelçisidir. Sözcülükten alınıp bakanlıkta Planlama Dairesi Başkanı olmuştur. Bedevi bizzat kendisi bunu medyada açıkladı. Dışişleri Bakanlığından bu terfii yalanlayan bir açıklama gelmedi! Bu, Haydar Bedevi’nin bireysel bir eylemi değil, tarafların mutabık kaldığı bir mesele olduğu anlamına geliyor.

İsra ve Miraç toprakları gaspçısı, etrafı mübarek Mescidi Aksa’nın kirleticisi Yahudi varlığı ile normalleşme, kuşkusuz Allah’a, Rasûl’üne ve müminlere ihanettir. Eğer siz, ey Sudan ve İslam ülkeleri yöneticileri, kutsal toprağı temizlemekten acizseniz, o zaman güç ve kuvvet ehli içinde öyle yiğitler vardır ki, bir gün masayı mutlaka tepenize devireceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]} Onlardan Mescidi Aksa ve Filistin’i Haçlılardan kurtaran Selahaddin gibi yiğitler ortaya çıkacaktır. Bundan önce Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelidirler. Hilafet, Müslüman ülkeleri ve orduları Ukab bayrağı (Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı) altında birleştirecek, Sykes-Picot bayraklarını parçalayacak, kâfirlerin kökünü kazıyacaktır. O zaman,

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü