Bakanlar Kurulu, Afrika Çocuk Hakları ve Refahı Şartı’na yönelik önceki çekincelerini geri çekti. Afrika Çocuk Hakları Şartı, Batı uygarlığı temeline dayalıdır, ahlaksızlık, fahişelik ve itaatsizlik uygarlığıdır. Böylece memur geçiş hükümeti, yıkım uygarlığı önündeki aşılmaz son kale olan aileyi sömürgeci kâfir Batıya açtı. Bu sömürgeci kâfire daha da yakınlaştı. Kuruluşundan bu yana geçiş hükümeti, geçimini, güvenliğini, yaşamını ve ölümünü kâfir efendilerine bağladı. Bu yüzden inançsız efendilerini memnun etmek için insanların yaşamında kalan şeri hükümleri kurutmaya devam ediyor!

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, Batı uygarlığı bazlı bu yasaları reddediyor, özgür Müslüman erkek ve kadınları Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak, bu yöneticilerin ihanetine son vermeye çağırıyoruz. Hilafet, Müslümanların ve tüm insanların Allah’a itaat etmelerini sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَافَّةً وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ “Ey İnananlar! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır.”^{[Bakara 208]} Aşağıdaki gerçekleri açıklıyoruz:

Birincisi: Kapitalist ideolojisiyle Batı uygarlığı, bugün dünyaya bu sonsuz sefaleti miras bıraktı. Aile ve çocuk yasaları, Batıdaki insanların yüzde 70’inden fazlasını zina ve gayri meşru çocuk yaptı. Babalarına ve öğretmenlerine asi gençler üretti. Babalarını ve annelerini huzurevlerine yerleştiren erkek ve kadınlar yetiştirdi! Aklı başında biri, nasıl bu uygarlığı yüksek ideal olarak görebilir?

İkincisi: Batıdaki bir çocuk, ailenin parçalanmasının ve ebeveynlerin şehvete gömülmesinin kurbanıdır. Yoklukları sapkınlığa, suçlara, uyuşturucuya, ahlaki çürümeye yol açtı. Özgürlük düşüncesi çocuğu koruyamadı, çünkü belanın başıdır, Batı uygarlığı yasaları da koruyamadı, çünkü batıldır. Ülkemizdeki çocuklar, yetersiz eğitime, yerinden edilmeye ve silahlı gruplara katılıma yol açan yoksulluk mağdurudur. Ama kaynak zengini ülkemizdeki yoksulluk kimin ürünü? Yoksulları kim öldürüyor? Ülkenin zenginliklerine el koymak için isyancılara kim silah pompalıyor? Ajan yöneticiler önderliğindeki sömürgeci kâfirler değil mi?

Üçüncüsü: İslam inancı, gerek yasama gerekse sistemleri konusunda olsun Müslüman yaşamın temelidir. Esas ve detayı ile kâfir Batı uygarlığına aykırıdır. Afrika Çocuk Tüzüğü ile de tam bir çelişki içindedir:

• Ergenlik aşamasına ulaşmış herkes, erkek veya kadın olsun, Afrika Tüzüğünün aksine çocuk olarak kabul edilmez. Bu tüzük, 18 yaşına ulaşmamış herkesi çocuk kabul eder. Kur’an-ı Kerim ve Sünnete göre yetişen, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i rol modeli olarak gören İslami şahsiyetler, düşünceleri, ilerleme ve istikrar gayretleri ile güçlü, yaratıcı ve seçkin kişiliklerdir. Yüzeysel düşüncesi nedeniyle Batıda bir kişi, erken çocukluk döneminde ve gençlik döneminde sorumsuz ve pervasızdır.

• İslam, 18 yaşın altındaki kişilerin nişanlanmasına ve evlenmesine izin verir. Bu tüzük ise bunu yasaklar ve batıldır. İslam helal yollardan içgüdüleri tatmin eder, çocuklar ve diğerleri arasındaki cinsel ilişkileri yasaklar. Batıdaki yaygın çözülmenin nedeni, bu tüzüktür.

• Tüzük, çocuğun bedensel olarak cezalandırılmasını yasaklar. İslam ise, 10 yaşındaki bir çocuğun hafif bedensel olarak cezalandırılmasını emreder. Ayrıca Şeriat kurallarına göre intikam alma değil uslandırma hakkını güvence altına alır. Batıda olduğu gibi isyanı, zorbalığı, silah kullanmayı, genç erkek ve kızların pervasızlığını ve yozlaşmasını yasaklar.

• Çocuklar akıl baliğ olduklarında, şeran sorumlu olurlar, eğer bir suç veya haram işlerlerse, yargının emriyle cezalandırılırlar.

• Bütün bunlar, Batı uygarlığına boyun eğen geçiş hükümetinin kabul ettiği yasaların, Sudan’daki aileyi yıkmak için var olduğunu, inşa etmek için olmadığını ortaya koyuyor! Nasıl olmasın ki? Çünkü kapılar, çocuklar için ardına kadar açıktır. Evde, toplumda hatta devlette bile hiçbir kısıtlama olmadan istedikleri gibi hareket edebiliyorlar.

Bunlar, ilahi vahiy hükümlerinden sadece bir nebzesidir.

أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ “Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.” ^{[Mülk 14]}

Bunlar, Hizb-ut Tahrir’in hayat sahasında uygulamak için çalıştığı İslam hükümlerinden sadece bazı örneklerdir. Batı uygarlığının sefalet, mutsuzluk, kaygı ve kargaşa miras bıraktığı bir dünyaya mutluluk, huzur ve güvenlik getirecektir. Hadi Allah’a itaate koşun, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için çalışın.

Ey geçiş hükümeti! Ey kâfir Batıya itaat eden Müslüman evlatları! Kralları ve etrafınızdaki insanları ansızın yakalayan ölümden ders çıkarmayacak mısınız? Allah’ın büyüklüğünü, O’na itaat etme gerekliliğini ve isyanın çirkinliğini daha fark etmeyecek misiniz? Batıya içtenlikle itaat eden, bu yüzden mezarlarda ya da hapishanelerde son bulan ajanların gerçekliğinden öğüt almayacak mısınız? Doğru yola geri dönün. Rabbinize itaat edin. Çünkü hakka dönüş bir erdemdir ve ellerinizi isyandan çekin. Yönetimi Allah’ın Şeriatını uygulayabilecek ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kuracak olanlara devredin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü