حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD-BA-2008-RS-TR-0004 |
H. 14 Safer 1429 M. Perşembe, 21 Şubat 2008 |
- Basın Açıklaması - Harçlar, Vergiler ve Haram İhtikâr Yoluyla Fiyatları Yükselten Bizzat Devlettir
50 kiloluk bir çuval unun fiyatı, %23 artarak 90 Cüneyh'ten 117 Cüneyh'e yükseldi. Böylece bir ton unun ekmek fırınlarına teslim fiyatı 2.340 Cüneyh olacak, bu da insanların temel besin maddesi olan ekmeğe yansıyacaktır. Buna bir de öteki temel gıda maddelerine yapılan zam da denk gelince, hayat daha da sıkıntılı bir hale gelmiştir. Devlet ise bu zamlara gerekçe olarak dünya piyasalarında buğdayın ton fiyatının 700 Dolar'a yükselmesini gösterdi. Bu vakıa hakkında aşağıdaki hususları açıklama gereği duyuyoruz:
Birincisi: Dünya piyasalarında buğdayın, "Mart 2008 teslim" ton fiyatı 470 Dolar'dır, devletin belirttiği gibi 700 Dolar değildir.
İkincisi: Buğdayın fiyatını yükselten; devletin buğdaya koyduğu masraflar, harçlar, vergiler ve gümrük giderleridir. Mevcut gelir vergileri, özel harçlar, üretim, stok ve liman engelleri, damga vergisi, katma değer vergisi, gümrük gelirleri ve benzeri pek çok masraf ve vergi, maliyeti daha da artırmaktadır. Öyle ki bütün bunların toplamı, bir ton buğdayın gerçek fiyatına %90'ı aşan bir yük getirmektedir. Nitekim buğdayın dünya çapında ton fiyatı 968,2 Cüneyh'tir, buna 110 Cüneyh nakliye bedeli eklendiğinde, bir ton buğdayın un fabrikalarına teslim fiyatı 1.078,2 Cüneyh olmaktadır, ama ekmek fırınlarına 2.340 Cüneyh'ten satılmaktadır ki bu, un fabrikalarının kendi kârlarını almalarından sonra devletin ton başına yaklaşık 1.000 Cüneyh (!) aldığı anlamına gelmektedir.
İşte mallardan ve hizmetlerden alınan tüm bu vergiler, harçlar ve masraflar, fiyatların yükselmesine doğrudan etki etmektedir ki bu, Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavlinden ötürü şer'an haramdır: مَنْ دَخَلَ فِي شَيْءٍ مِنْ أًَََسْعَارِ الْمُسْلِمِين لِيَغْلِيهِ عَلَيْهِمْ كَانَ حَقاً عَلَى اللهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَنْ يَقْعَدَهُ بِعُظْمٍ مِنَ النَّارِ يَوْمِ الْقِيَامَة "Her kim Müslümanların fiyatlarından bir şeyde onlara pahalılaştırmak için müdâhalede bulunursa, Kıyâmet Günü'nde ateşten kemikler üzerine oturtması Allah Tebârake ve Te'alâ üzerine bir haktır."
Ayrıca devletin tebâsına yönelik mallardan ve hizmetlerden aldığı gümrük vergileri de Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavlinden ötürü şer'an haramdır: لاَ يَدْخُلُ الْجَنّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ "Meks sahibi Cennet'e giremez." Meks ise gümrük vergisidir.
Yine devlet, halkın temel gıda maddelerini belirli sektörlerin tekeline terk etmektedir ki bu da Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavlinden ötürü haramdır: لاَ يَحْتَكِرُ إلاّ خَاطِئ "Hatâen olmadıkça ihtikâr yapılmaz." Yine İbn-ul Museyyeb yoluyla şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: المُحْتَكِرُ مَلْعُون، وَالجَالِبُ مَرْزُوق "Muhtekir (ihtikâr yapan, stokçu) melundur (lânetlenir), câlib (ihtikâr yapmayan) merzuktur (rızıklandırılır)."
Ziraata elverişli 200 milyon feddândan [Mısır, Sudan ve Suriye'de kullanılan ve 4047 m2''ye eşdeğer bir arazi ölçü birimidir.] daha geniş arazilere ve dünyanın en büyük nehirlerinden birinin yanı sıra 85'ten fazla akarsuya sahip olduğumuz halde yıllık ihtiyacımız olduğu söylenen 2 milyon ton buğdayı temin etmekten âciz kalmamız ve gıda güvenliğimizin başlıca düşmanları olan Amerika'ya, Kanada'ya ve Avustralya'ya rehin bırakılmamız bir utanç değil midir?
Gerçek şu ki bizleri güçlü kılacak şey, ne sahip olduğumuz imkânlar ve mallardır, ne enerji ve tarım uzmanlarıdır, ne de Sudan'ın dünyanın en büyük tahıl ambarı haline getirmektir. Aksine muhtaç olduğumuz kudret; esâsı üzere insanların siyâset edileceği dosdoğru ve adâletli bir siyâsî fikirdir. Bu da ancak İslâm'ın devlete dayalı muazzam metodundan başkasıyla varlık bulamaz. İşte o devlet, ancak ve sadece İslâmî Akîde'yi hayatın esâsı, helâli ve harâmı da amellerin ölçüsü haline getirecek, Allah'ın kullarına adâlet ve ihsân ile muâmele edecek, Allahu Te'alâ'yı râzı etmeyi hayatın gâyesi haline getirecek olan gerçek gözetim devleti, Râşidî Hilâfet Devleti'dir. Allah [Azze ve Celle] şöyle buyurmaktadır: فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلا يَضِلُّ وَلا يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضنكاً "Her kim benim hidayetime uyarsa o asla sapmaz ve bedbaht olmaz. Her kim de Zikrimden (Dînimden) yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olur." [Tâ-hâ 124-125]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |