BM Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi ve UNITAMS Başkanı Volker Peretz, Sudanlı ve uluslararası ortaklarla istişare halinde, ülkedeki taraflar arasında BM’nin üstlendiği siyasi süreç için ilk istişareleri resmen başlattı. UNITAMS, bu girişimin, mevcut krizden çıkmak, demokrasi ve barışa doğru sürdürülebilir bir ilerleme yolunda uzlaşılması için Sudanlı paydaşları desteklemeyi amaçladığını duyurdu.

Volker, bu girişimi açıkladıktan hemen sonra Sudan’daki siyasi güçlerin çoğu, Amerika, İngiltere, Arap Birliği, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve diğer ülkeler girişimi memnuniyetle karşıladı. Peki, bu girişim gerçekten Sudan’ın sorunlarına çözüm olacak mı ve yönetimde istikrarı sağlayacak mı?

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, aşağıdaki gerçekleri vurguluyoruz:

Birincisi: Ordu ve siviller arasında devam eden mevcut iktidar mücadelesi, aslında uluslararası bir çatışmadır. Çatışmanın baş aktörleri, Amerika ve İngiltere’dir. Ordu ve siviller bu çatışmanın sadece aparatıdır. Soğukkanlılıkla katledilen gençler ise, bu çatışmanın yakıtıdır. Söylediklerimizin kanıtı, Amerika ve İngiltere’nin büyükelçiliği ve özel temsilcileri aracılığıyla yaptıkları bariz müdahale ve kurnazca hamleleridir. ABD ve İngiltere, bir grubu diğerine karşı açıktan veya perde gerisinden desteklemektedir. Amerika araçlarını (Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Arap Birliği) kullanmaktadır.

İkincisi: Volker’in girişim çağrısı, Sudan krizini uzlaşı temelinde çözmek isteyen Amerikan tarzını andırmaktadır. Uzlaşı, dinin hayattan ayrılması doktrinine dayanır. Taraflardan her birinin geçici bir anlaşmaya varmak için taviz vermesini gerektirir. Sorunu kökten çözmez. Ağustos 2019’da tartışmalı ortakları bir araya getiren sözde anayasa belgesinde de aynısı yaşandı.

Üçüncüsü: Amerika, ordu yoluyla Sudan’ın kontrolünü elinde tutmaktadır. İngiltere bunun farkında, bu yüzden Amerika’nın Sudan’daki projelerini engellemek için uygun fırsatı bulana kadar kıyısından köşesinden Sudan’daki yönetime ortak olmayı yeğliyor. İngiltere şu anda daha fazla kazanım elde etmek için orduya baskı uyguluyor. Bu nedenle Amerikan girişimi olduğunu bilmesine rağmen Volker’in girişimini kabul etmek zorunda kaldığını görüyoruz.

Sonuç olarak diyoruz ki, uzlaşı, bir yanılsamadır, hayat sahasında gerçekliği yoktur. Krizi dizginler, çözmez. Krize köklü çözüm, akla kanaat veren, insan fıtratına uygun, kalbe huzur veren doğru bir inanç temeline dayalı bir siyasi düşüncenin varlığından geçmektedir. Bugün dünyada İslam ve onun sisteminden başka doğru bir düşünce yoktur. Akidesinden fışkıran hükümler, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin gölgesi altında insanların işlerini düzenleyecek, sorunlarına çözüm olacaktır. 

Ey politikacılar ve ey askerler! Hepiniz Müslümansınız ve Müslümanların çocuklarısınız. Bu ümmetin gençlerinin kanı konusunda Allah’tan korkun. Din düşmanı sömürgeci kâfirlerin girişimlerinden uzak durun. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti geri getirmek için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Müslümanlar Hilafetle izzet, kâfirler de zillet bulacaklardır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü