Egemenlik Konseyi Başkanı Abdül Fettah El Burhan, 12 Şubat 2022 Cumartesi günü Sudan TV’ye verdiği röportajda, “Sudanlı ve (İsrailli) yetkililerin karşılıklı ziyaretlerinin siyasi değil askeri ve güvenlik amaçlı olduğunu.” belirtti. El Burhan bu röportajında, Yahudi varlığı ile işbirliğinin Sudan’da bulunan, ülke ve bölgenin güvenliğini tehdit edebilecek “terörist” grupların yakalanmasına yardımcı olduğunu kaydetti.

Orgeneral El Burhan, Yahudi varlığı ile Sudanlı yetkililerin karşılıklı ziyaretlerin siyasi değil askeri ve güvenlik amaçlı övgüye değer meşru bir mesele olduğunu düşünüyor. Bu sözleriyle aslında (İsrail) denen bir devletin varlığını itiraf edip, ilişkiye giriyor, askeri ve güvenlik koordinasyonunda bulunuyor. Bu mutant varlıktan aldığı istihbarata göre, terör suçlamasıyla Müslümanları tutukluyor!

Biz, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak, Sudanlı yöneticilerin Yahudi varlığı ile bu şüpheli ilişkileri karşısında aşağıdaki gerçekleri vurguluyoruz:

Birincisi: (İsrail) diye bir devlet yok. Aksine İsra ve Miraç toprakları işgalcisi bir varlık var. İslam’a göre, orduları seferber etmek ve işgal altındaki toprakları pisliklerinden temizlemek dışında işgalci varlıklı ile ilişkiye girmek caiz değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.”^{[Bakara 191]}

İkincisi: El Burhan’ın, terörle mücadelede Yahudi varlığının yardımcı olduğunu ileri sürdüğü bu devletçik aslında terörün yuvası ve temelidir. İşgal altındaki Filistin’de Müslüman kardeşlerimize terör estirmekte, katliam işlemekte, çalıp çırpmakta, evleri başlarına yıkmaktadır. El Burhan, Nablus’ta üç Filistinli genci soğukkanlılıkla, gangsterler gibi öldüren bu mutant devletçiğin son vahşetini duymadı mı?

Üçüncüsü: Ülkenin ve bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit, terörist dedikleri kimseler değil, bu mutant varlığın Müslüman ülkelerin kalbindeki varlığıdır. Kâfir ve ateist güçler ile yandaş münafıkların, işgal altındaki Filistin’de Müslümanların öldürülmesinde mutant varlığın yanında yer almasıdır. En kötü durumda bile terörist dedikleri kimselerin varlığı bu gaspçı varlığın yaptıklarına, Müslümanların yöneticilerinin Yahudi varlığıyla özdeşleşmesine, suçlarına sessiz kalmalarına, normalleşme vb. konularla yardımcı olmalarına bir tepkidir.

Dördüncüsü: El Burhan, Sudan halkının Müslümanların ilk kıblesi ve üçüncü Harameyn-i Şerif’i olan Mescid-i Aksa ve sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sı işgalcisi Yahudi varlığı ile ilişkiye girilmesini asla kabul etmeyeceğini biliyor. Bu nedenle El Burhan ve maiyetindeki bazı kimseler, bu dosyada gizli hareket ederken, Yahudi medyası gizliliği ifşa etmektedir. Onlar için daha kolaydır.

Sonuç olarak, Allah’ın izniyle yakında kurulacak Hilafet, Allah’a, Rasûl’üne, müminlere ihanet eden ve elleri Müslümanların kanına bulanmış Yahudilerle tokalaşan herkesten hesap soracaktır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü