Hartum’daki Avrupa Birliği misyonu, 15 milyon avroluk bir paketin hazırlandığını, 5 milyon avrosunun, adaletin tesisi yoluyla hukukun üstünlüğünü desteklemek ve güçlendirmek için tahsis edileceğini duyurdu. AB Sudan büyükelçisi Aidan O’Hara, 5 milyon avronun demokratik dönüşüm ve barış için çalışan gençleri desteklemek için ayrılacağını belirtti. Kadınların devrimi destekleyen güç olduğunu, dolayısıyla onlar olmadan geçişin başarılı olamayacağını vurguladı. O’Hara Sudan’ı, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme’yi (CEDAW) imzalayarak kadın haklarına olan bağlılığını göstermeye çağırdı. Çerçeve anlaşmasının ikinci aşamasında, özellikle geçiş dönemindeki adaletle ilgili olarak hassas konularda istişarelere katılan ekiplere teknik uzmanlık sağlamaya istekli olduklarını açıkladı.

AB misyonları sömürgeci kurumlardan biridir. Bu kurumlar, Batı düşüncesini ve hayat hakkındaki mefhumlarını taşıyan ajanlar üretmek için Sudan ve diğer Müslüman ülkelerde faaliyet göstermektedirler. Bunun için gençlere, özellikle de kadınlara yoğunlaşmaktadırlar, çünkü gençlik her zaman değişimin itici gücü olmuştur. Sömürgeci kurumlar, ülkemizdeki hâkimiyetlerini sağlamlaştırmak ve gençleri gerçek değişimden alıkoymak için ciddiyetle çalışmakta, gençleri doğru yoldan saptırıp Batının sapık yoluna koymak için mallarını harcamaktadırlar. Dinlerini dolar ve avroya satan Ruveybida yöneticiler bu konuda onlara yardımcı olmaktadır. Bu ümmetin gençlerini ve kadınlarını bozması için ülkenin kapılarını bu tür misyonlara ardına kadar açmaktadırlar.

Bu kötü niyetli misyon, hükümeti fuhuş ve sapkınlık sözleşmesi CEDAW’ı imzalamaya ve uymaya çağırıyor. Bu sözleşme, Batı’daki aileleri parçaladığı gibi Müslüman ailelerin de parçalanmasını istemektedir. Aynı zamanda bu misyon, Batı sisteminin tutsağı yapmak, dinin hayattan ayrılmasını akideleri haline getirmek için gençlere para ödemektedir. Bu ülkenin gelecekteki yöneticileri olsun diye gençleri İslamiyet’ten soyutlamaktadır. Ama heyhat heyhat! Şüphe yok ki Batılı misyonlar, mallarını harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacaktır Allah’ın izniyle. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ“Şüphe yok ki, kafirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. kafirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” ^{[Enfal 36]}

Kuşkusuz bu ümmette öyle gençler vardır ki, Rab olarak Allah’a, din olarak İslam’a, peygamber ve Rasûl olarak Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem iman etmişlerdir. Ümmeti İslam temelinde kalkındırmak için gece gündüz çalışmaktadırlar. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çabalamaktadırlar.

Ey Sudan gençleri ve kadınları! Şeytanın tuzağına düşmekten ve kirli paradan sakının ve bilin ki siz Müslümanların çocuklarısınız. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğu uyarınca kâfirleri düşman edinin.

إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُوا لَكُمْ عَدُوّاً مُبِيناً“Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.” ^{[Nisa 101]}Demokratik dönüşüm için değil, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet davası için çalışanlarla birlikte çalışmak, görevinizdir. Böylelikle her iki yurtta da kurtuluşa ereceksiniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}