02 Mart 2014 Pazar günü Afrika Arabuluculuğu Mekanizması, hükümet ile ülkenin kuzey kesimindeki Halk Hareketi arasındaki direkt müzakereleri askıya aldı. Ardından şiddet eylemleri Darfur'da tırmanışa geçti. 03 Mart 2014 günü Sudan Kurtuluş Hareketi, Sudan Halk Kurtuluş Ordusu ile Adalet ve Eşitlik Hareketi'nden oluşan birleşik güç, el-Tavaişa, el-Lait, Haskanita ve Kalimendo bölgelerine saldırdılar. 04 Mart 2014 günü ise Saraf Umra bölgesinde aşiret grupları arasında savaş çıktı. Bu olaylar, Güney Darfur'un Umm Gonca, Hacir Tonco ve Saniye Dilibe bölgelerine askeri operasyonlar düzenlenmesi ile aynı zamana denk geldi.

Bu çatışmaların sonucunda onlarca insan öldü. Binlerce insan yerlerinden oldu, mülteci konumuna düştüler. Sömürgeci büyük devletler ve onların uşakları tarafından yapılan açıklamalar ile Darfur, bir anda dünya gündemine oturuverdi. İngiltere Dışişleri Bakanlığında Afrika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Mark Simmonds "Darfur bölgelerinde şiddetin artması nedeniyle özellikle Güney Darfur'da 40. 000'den fazla kişi yerlerinden olmuştur." dedi. ^{[09.03.2014 Sudan Tribune]} Amerikan Dışişleri Bakanlığı da "Sudan hükümetine, daha fazla şiddetin önlenmesi ve hava bombardımanını bitirmeleri" çağrısında bulundu. ^{[10.03.2014 Sudan Tribune]}

Darfur bölgesel yönetimi başkanı et-Ticani Sisi, hükümeti aciz ve yetersiz kalmakla suçladı. "Devletin prestiji, Darfur'da tamamen yerle bir olmuştur." dedi. Ardından "Durum kararlılıkla ele alınmaz veya bir çözüm bulunmazsa, Doha Bildirgesi'ne, Darfur ve Sudan barışına olumsuz etkileri olacaktır." açıklamasında bulundu. ^{[07.03.2014 Sudan Tribune]}

Eğer Darfur'da güvenlik boşluğu gibi bir sorun varsa, bu, devletin prestijini kaybetmiş olmasından kaynaklanır. Çünkü güvenlik, silahlı kuvvetlerin sayısıyla ve kilometrelerce toprak parçasına konuşlanmış askeri teçhizatlar ile değil devletin prestiji ile korunur.

Şu durumlarda devletin prestiji yerle bir olur:

• Devlet aşiret, bölgesel veya uluslararası güçler yararına güvenliği koruma görevinden vazgeçerse,
• Kabileleri kışkırtarak, onları dost ve isyancı diye sınıflandırır da, devlet yanlısı olanları silahlandırır, isyancılara saldırırsa,
• Silahlı suçlulara madalya verir, sadık ve dürüst insanları suçlarsa,
• Güney Sudan'ı ayıranlara, ülkeyi parçalamak isteyenlere ve insanlara kötülemek yapanlara dadılık ederse,
• Barış ve akan kanı durdurma sloganı altında ülke ve insanların sorunlarını, sömürgeci kâfir düşmanın ellerine teslim ederse,

Yeryüzünde fesat çıkaran silahlı aşiret güçleri, hükümetin ipine sarılmaktadır. Diğer fesatçı isyancı hareketler de, hem hükümet hem kâfir Batı hem de onun uşaklarının ipine tutunmaktadır. Bu güçler, ancak kararlarını yüce İslam ideolojisinden alan güçlü ideolojik bir devletin otoritesi ile yok edilebilir. İslam'a göre güvenlik, devletin sorumluluğundadır. Müslümanlar, diğer insanlara nazaran tek ümmettir. Bir vücudun tek bir azası gibidirler. En aşağısından en tepesine kadar herkes Eman verebilir. Güçlü olan kişi, haklı olana kadar zayıftır. Zayıf olan kişi de haksız olana kadar güçlüdür. Sömürgeci kâfir, kesinlikle ülkeden def edilmelidir. İnşaAllah bu, yakında kurulacak ikinci Raşidi Hilafet Devletin elleriyle en kısa zamanda olacaktır.