14 Kasım 2014 Cuma günü, Sudan Vilayeti encümen üyesi Nezir Muhammed Hüseyin ve Hizbin üyeleri Şeyh Muhammed İbrahim, Âdem Yusuf ve Hasan Muhammed'den oluşan Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti heyeti, Mesalit kabilesinin Sultanı Said Abdurrahman Bahruddin'i Batı Darfur eyaletinin başkenti Cenine şehrindeki mekânında ziyaret etti. Heyeti samimiyetle ve memnuniyetle karşılayan Sultan, yanında bulunan misafirleri ile İl Yasama Konseyi üyesi Salah Âdem, eski parlamenter Şeyh İshak İbrahim, bir grup belediye başkanı, liderler ve komutanlar ile heyeti tanıştırdı.

Sonra söze başlayan Vilayet encümen üyesi Nezir Muhammed Hüseyin, ülkenin yönetim, ekonomi ve güvenlik gibi konularda kronikleşen krizlerinden ve bunların çözümünün sadece yüce İslam ideolojisinde mevcut olduğundan bahsetti. Hizb-ut Tahrir'in yönetim, ekonomi, ictimaî sistem ve diğer konularda Allah'ın Kitabı ve Rasûlü'nün Sünnetinden çıkarılan 191 maddelik bir anayasaya sahip olduğunu ve şuan bunun uygulamak için hazır olduğundan söz etti. Darfur ve genel olarak Sudan ve diğer Müslüman ülkelerin sorunlarının bu anayasa ile çözülebileceğini belirtti. Onu Raşidi Hilafet Devleti altında uygulamak için iktidara ulaştırmak hepimizin görevidir dedi.

Ardından söz alan Sultan, bu farklı bir İslami sunumdu. Hiç kimsenin bunu reddedeceğini sanmıyorum dedi. Konuşmasının devamında Sultan, içerisinde yaşadığımız vakıa çok karmaşıktır. Müslümanların çığ gibi büyüyen bu sorunları, ancak Müslümanları birleştiren İslam'ın doğru bir şekilde uygulanması ile çözülebilir diye konuştu.

Tekrar söz alan Vilayet encümeni üyesi, Hizb-ut Tahrir'in sunduğu ve sahip olduğu İslam projesinin, sömürgeci kâfirin sunduğu yıkıcı projeden kat be kat üstün olduğunu, böyle olmakla birlikte ne yazık ki sömürgeci kâfirin projesi bazı politikacılar tarafından kabul gördüğünü söyledi. Güney Sudan'ı Kuzey'den ayıran Amerika'nın Nifaşa projesine kucak atan bu politikacıların, şimdilerde geri kalan Sudan'ı parçalamak isteyen Amerika'nın Ulusal Diyalog adı altında başka bir projesine kucak açtıklarını ifade etti.

Son olarak Sultan, Hizbin yayınlanan bildirilerini talep etti ve ziyaretten dolayı heyete teşekkürlerini sundu. İnsanlar arasında böyle bir çalışmanın yoğunlaşması gerektiği temennisinde bulundu. Heyet de ziyaretin sonunda konukseverliği ve hüsnü kabulünden dolayı Sultan'a teşekkürlerini iletti.