Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الأمْوَالِ وَالأنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır." ^{[Bakara 155-157]}

Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın kaza ve kaderine iman ederek, biraz hüzün ve kederle birlikte Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, özelde Sudan halkına genelde tüm Müslümanlara taziye dileklerini bildirir. Canını ve malını, gençliğini daveti taşımak için harcadı. Kendisini Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için adadı. Bu yolda tüm eziyetlere tahammül etti. Zalimler tarafından tutuklandı. Ecir ve sevabını Allah'tan bekleyerek zalimlerin cezaevinde her acı ve zulmü tattı. Kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ, bağışlayıcıdır.

Ahmet Hasan el-Nehli

18 Ocak 2015 Pazar sabahı hakkın rahmetine kavuşmuştur. Şüphesiz her insan ölümü tadacaktır. Ama Salih ameller sonra gelenler için yol gösterici bir işaret kalacaktır. Kalpler hüzünlü, gözler yaşlı. Biz senin ayrılışından dolayı ey Ebu İhab üzgün ve yastayız. Biz, ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz:

إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ

"Biz şüphesiz Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler." ^{[Bakara 156]}