Müslümanlar Kadir Gecesi arayışında iken ve Allah’ın evleri Allah’a yakınlaşma ve tevazu için namaz kılanlar ile dolup taşarken kutsal Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesi, hem de böyle bir mübarek gecede Kadarif eyaletindeki güvenlik güçleri ve istihbarat teşkilatı, Hizb-ut Tahrir gençlerini darp ettiler. Allah yolundan alıkoydular. Gençleri gözaltına aldılar. Böylelikle şeytana yakınlaştılar. Bu elim olayda darp edilen gençlerin isimleri şöyledir:

1. Beşir Ahmed Beşir 2. Muhammed Hasan Ahmed 3. El-Menur Defullah 4. Muhtar Ebker 5. El-Mahi Abidin.

Gençler, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti tarafından kurulan diyalog noktalarına katılmalarının ardından darp edildiler. Gençler, Kadarif pazarında kurulan bu diyalog noktaları aracılığıyla Müslümanları İslami hayatı başlatmaya davet ediyorlardı. Güvenlik güçleri, yukarıda ismi geçen gençleri güvenlik güçlerinin ofisinde darp ettiler. Çok büyük hakaretler ettiler, ciddi tehditler yönelttiler. Yumruklanması ve siyah su hortumu ile darp edilmesi sonucu darptan en çok etkilenen kardeşimiz, Beşir Ahmed’dir. Bu darbın sonucunda vücudunda ciddi darp izleri meydana gelmiştir. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ bu mübarek ayda bunları onun iyilik hanesine yazar.

Gençler, cep telefonlarını iade etmek koşuluyla ancak sabah 02.30’ye doğru serbest bırakıldılar. Cuma sabahı güvenlik güçlerinin ofislerine gittiklerinde iki saatliğine yine gözaltına alındılar. Sonra eşyaları kendilerine teslim edilmeksizin serbest bırakıldılar. Dahası Cumartesi sabahı tekrar güvenlik güçlerine gelmeleri istendi.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya isyan edenlere, onur ve şerefi ayaklar altına alanlara, itaat, mağfiret ve ateşten azat günlerinde Müslümanlara zulmedenlere deriz ki:

Günahınızdan tövbe edin. Zira kurduğunuz tuzak bize hiç bir zarar veremez. Kuşkusuz biz Allah’ın yardım ve başarısı ile Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için daveti taşımaya devam edeceğiz.

  وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ

“Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” ^{[Şuara 227]}