Basın Açıklaması

Rejimin İnsanların Mallarını Yasadışı Olarak Aldığı Yetmiyor Mu Ki İçme Suyuyla da Halkı Sıkboğaz Ediyor?

Sudan sistemindeki mevcut diğer parlamentoların yaptığı gibi Hartum vilayeti yasama meclisi de içme suyuna yüzde yüz zam yaptı. Bundan sonra üçüncü derece konutlarda oturanlar, on beş cüneyh yerine otuz cüneyh, ikinci derece konutlarda oturanlar yirmi beş cüneyh yerine elli beş cüneyh, birinci derece konutlarda oturanlar ise kırk beş cüneyh yerine seksen beş cüneyh ödeyecekler. Kamu, ticari ve yarı ticari sektörde ise metreküp başına iki cüneyh yerine üç cüneyh zam yapıldı.

Bu aşırı ve abartılı zamları, halkı temsil ettiklerini iddia eden milletvekilleri gözlerini bile kırpmadan yasalaştırdılar. Herhalde insanların durumunu kendi durumlarına kıyasladılar. Onlar ümmetin sırtından [haram yolla] geçinen asalaktırlar. Milletvekilleri bu konuda yeni bir icat ortaya koymuş değiller. Daha önce Ulusal Meclis milletvekilleri, yasalaşan yakıt zammını ayakta alkışlamışlardı. Milletvekilleri, geneliyle, özeliyle tüm insanların baş belası haline geldiler. Mutfak gazına da üç kat zam yapılmasına sessiz kalmışlardı. Peki, bunlar, nasıl kendilerini hâlâ halkın milletvekilleri olarak görebiliyorlar? Aslında onlar, halktan ziyade belli kesimin temsilcileridir.

أَلا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ“Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!” ^{[Nahl 59]}

Bu rejimin insanların mallarını yasadışı olarak aldığı yetmiyor mu? Niye insanları su ile sıkboğaz etmek istiyor? Biliyorsunuz, insanlar susuz yaşayamaz. Bu yüzden İslam, suyu kamu hakkı ve kamu mülkiyeti kılmıştır. Yönetici bile olsa kimse kamu mallarını kontrol edemez. İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

الناسُ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ فِي الْمَاءِ وَالْكَلإِ وَالنَّارِ وَثَمَنُهُ حَرَامٌ“İnsanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş. Bunlardan alınan para haramdır.” ^{[Et- Taberânî]} Dolayısıyla vatandaşa suyu ücretsiz ulaştırmak devletin görevidir. Bu olanaksızsa, o zaman sadece maliyetini alabilir. Günümüzde olduğu gibi suyu kazanç kapısı olarak görmez. Biz, su kanallarının zaten döşeli ve bağlı olduğunu biliyoruz. Devlet, sadece suyu arıtıyor ve halka ulaştırıyor. Bu da kesinlikle insanlara dayatılan miktarlarda maliyete mal olmaz.

Sudan ve diğer yöneticiler şunu iyi bilsinler ki yarın Cenabı Hakkın karşısına çıkacaklar ve eylemlerinden ötürü hesaba çekilecekler. Kuşkusuz hesaba çekilecekleri en büyük suç, insanları Allah’ın indirdiğinden başkasıyla yönetmek, insanlara zulmetmek ve batıl yolla onların mallarını yemektir. Hatırlayın, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem tebaaya yumuşak davranmayan yöneticiye beddua etmiştir. Şöyle buyurmuştur:

اللَّهُمَّ مَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئًا فَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَاشْقُقْ عَلَيْهِ وَمَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئًا فَرَفَقَ بِهِمْ فَارْفُقْ بِهِ“Allahım! Kim ümmetimin herhangi bir işini üstlenir de onlara zorluk çıkarırsa, sen de ona zorluk çıkar. Her kim de ümmetimin herhangi bir işini üstlenir de onlara yumuşak davranırsa, sen de ona yumuşak davran” ^[Müslim]

İslam Devleti, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletidir. İnşaAllah yakında yeniden kurulacak ve haram yolla ümmetin malına uzanan elleri kesecektir. Ümmetin sefalet ve mutsuzluğuna neden olan herkesi hesaba çekecek ve tebaaya ihsanla muamele etme adına tüm insanlara temiz içme suyunu ücretsiz olarak ulaştırmak için çalışacaktır. Hatta lüks bir hayat için gereken tüm unsurları tebaaya sağlayacaktır. Böylece tebaa, Allah’ın istediği gibi yeryüzünü imar etsin, Allah’ın emrine imtisal ederek insanlığa hidayet görevini yerine getirsin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ“O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasûlü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir.” ^{[Saff 9]}