Sudan’ı ziyaret eden ABD’li kadın bir yetkili tarafından yapılan açıklamada, cinsiyet eşitliğini destekleyen, evlilik yaş sınırı yükselten, kız çocukların sünnet olmasını yasaklayan ve cinsiyete dayalı şiddeti çözümleyen kanunlar olmalıdır diye konuştu. Ayrıca kanuni reform gerektiren diğer yasal düzenlemelere de vurgu yaptı. ABD büyükelçisi Catherine Russell, geçen Pazar günü başkent Hartum’a ulaştı. Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Bakanı Meşair el-Dulab ile bir dizi görüşmeler yaptı. Büyükelçi ile görüşmeye katılanların aktardığına göre “Kadınların politik ve ekonomik diyaloga yapacakları katkılarla mühendislik, spor, hukuk ve tıp gibi alanlarda kadına uygulanan kota aşılacaktır.” ^{[Sudan Tribune]}

Bu tür Amerikalı üst düzey ziyaretler, ne ilk ne de son da olacaktır. ABD, çıkarılacak bu yasalar aracılığıyla Sudanlı Müslüman kadınlara Batılı kadına bakış açısını dayatmak için müdahalede bulunuyor. Bu yasaların parlamentoda onaylanması için de hükümete telkinde bulunuyor. Hükümet, ne Allah’tan ne de kullardan korkmuyor. Elbette ki Allah’ın öfkesi çetindir, ama hükümet, daha çok Batının öfkesinden korkuyor. Bu yüzden zaten noksan olan egemenliğinden ödün üstüne ödün vererek doğrudan Amerikan mandası haline gelene kadar Batının öfkesi dinecek gibi de gözükmüyor.

Ey Müslüman kadınlar! Ey celil kadın sahabelerin torunları! Ey Allah’a secde eden kadınlar! Ey Allah’ın Müslüman olarak adlandırdığı kadınlar!

مِّلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ هُوَ سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمِينَ مِن قَبْلُ وَفِي هَٰذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ هُوَ مَوْلَاكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلَىٰ وَنِعْمَ النَّصِيرُ“Babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size «Müslümanlar» adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. O, sizin Mevla’nızdır. Ne güzel Mevla’dır, ne güzel yardımcıdır!”^{[Hacc 78]}

Biliyorsunuz ki Batılı kadın, Batı medyasının lanse ettiği o parlak suretten küçücük bir parçasına dahi sahip değil. Batılı kadınların çektiği acı ve sıkıntılara bir bakın. Bunun delil ve kanıtları sayılamayacak kadar çoktur. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri raporuna göre “Amerikalı bir erkek, ortalama yedi kadınla cinsel ilişkiye giriyor. Hatta erkeklerin %29’u, hayatları boyunca 15’den fazla kadınla gayri meşru cinsel ilişki yaşıyor.” Bu ilişlerin sonucunda bir kadın, hamile kalsa, derdi ona kalıyor. Ya bu gayri meşru çocuğun bakım ve terbiyesini üzerine alıyor ya da daha doğmadan kürtajla öldürüyor. ABD istatistiklerine göre 10,4 milyon Amerikalı, babasız annesi tarafından büyütülüyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre sadece Amerika’da yılda 1 milyon çocuk kürtajla katlediliyor! Kadınların sıkıntısı sadece ihanetle sınırlı değil, ahlaksızlığın yayılması nedeniyle ölümcül hastalıklara da maruz kalabiliyorlar. CNN ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin aktardığına göre 65 milyondan fazla Amerikalı cinsel yolla tedavi edilemez hastalıklara maruz kalıyor. ABD Adalet Bakanlığına göre Amerika’da yılda 683 bin kadın tecavüze uğruyor, yani saatte 78 kadına tecavüz ediliyor. Kaldı ki sadece %16’sı tecavüz bildiriminde bulunuyor!

Ey takvalı ve dindar Müslüman kadınlar! Sudan hükümeti, böyle üst düzey Amerikalı ziyaretler ve öneriler yoluyla sizi de Amerikalı kadınlar gibi bitirmek ve dejenere etmek istiyor. Böylece hükümet, sahip olduğunuz İslam’ın özniteliklerini yok etmek için kâfirlerin maşası olmaya razı oluyor. Fakat siz buna razı olmayın. Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi Hanif Şeriat ile onurlandırdı. O Şeriat sizi sadece Allah’a kul yapar, tüm pisliklerden arındırır. Kadını arzularından uzaklaştırır. Zulüm, karanlık, zillet ve kölelik kâbuslarını yok eder. İslam, kadına onur ve diğer ümmetler arasında benzersiz bir mertebe vermiştir. Haydi, Allah’ın Şeriatını Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti altında ikame etmek için çalışan kadınlarla çalışın ki iyi bir hayata nail olasınız.

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِنْ ذَكَرٍ أَوْ أُنْثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُمْ بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ“Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” ^{[Nahl 97]}