Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcü Yardımcısı Muhammed Cami [Ebu Eymen] başkanlığında ve Merkezi Temas Komitesi üyesi Abdullah Hüseyin ve Hizb-ut Tahrir üyeleri Abdül Azim İsa, Muhammed Münir ve Osman Harun eşliğinde heyet, Güney Hartum eş-Şecere Semti Tekâmül mahallesine bir ziyarette bulundu. Devlet, çarpık yapılaşma gerekçesiyle bayramın üçüncü günü Tekâmül, el-Kaşarat ve el-Bahr mahallerini yıkacak. Hâlbuki bu mahallelerde onlarca yıldır insanlar yaşıyor. Kaldı ki kentsel planlama Bakanlığı tarafından yayınlanan 159 sayılı karara göre de bu insanlar konut önceliğine sahiptir.

Ziyaret, Ramazan’ın verdiği atmosfer içinde gerçekleşti. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve gençler eşliğinde mahalle sakinleri heyeti karşıladılar. Heyete ellerinden gelen hürmeti gösterdiler. İftarın ardından Resmi Sözcü Yardımcısı, mahalle halkına hitaben bir konuşma yaptı ve sorunlarını bir kaç noktada topladı: Konut, şeri bir haktır. İslam, insanoğlunun bu hakkını garanti altına almıştır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَحَاطَ حَائِطًا عَلَى أَرْضٍ فَهِيَ لَهُ“Kim bir araziyi çevirirse, o arazi onundur.”Katade, Hasan ve Semura’dan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَحَاطَ عَلَى شَىْءٍ فَهُوَ أَحَقُّ بِهِ وَلَيْسَ لِعِرْقٍ ظَالِمٍ حَقٌّ“Kim bir araziyi çevirirse, o daha hak sahibidir ve zalim damar sahibinin hakkı yoktur”Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ, insanların işlerinin güdülmesini, bireyin konut hakkı gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, güvenlik, tedavi ve eğitim gibi toplumsal hakların temin edilmesini farz kıldı. Bunları karşılamak devlete farzdır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

الإمام راع وهو مسئول عن رعيته“İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”Yine SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِنًا فِي سِرْبِهِ مُعَافًى فِي جَسَدِهِ عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا“Sizlerden her kim vücutça sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa, sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur.”İslam’a göre işlerin güdülmesi son derece önemli ve büyük bir iştir. Zira Ömer RadiyAllahu Anh der ki: “Irak’ta bir köprü üzerinde bir keçinin ayağı kırılsa, yolu niye düzeltmedin diye Allah’ın benden hesap sormasından korkarım”

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcü Yardımcısı, birlikten kuvvet, ayrılıktan felaket doğar diyerek bölge sakinlerine tek yürek olmaları gerektiğini söyledi. Şeran haram olmaları yanı sıra İslami haklarını aramaktan dikkati nazarları saptırdığı için ırkçılık, milliyetçilik, kabilecilik provokasyonlarına kapılmadan, şiddet eylemlerine başvurmadan heyetler oluşturmak ve barışçıl gösteriler düzenlemek gibi yasal yöntemleri kullanarak haklarını aramalarını istedi.

Mahalle sakinlerini bencil kişisel ani çıkarları için mazlum ve güçsüzlerin sorunları üzerinden ticaret yapan politik simsarlara karşı da uyaran Resmi Sözcü Yardımcısı, medya aracılığıyla sorunlarını kamuoyuna duyurmak için mahalle halkını ellerinden gelen gayreti göstermeye çağırdı ve mahkemede davalarını takip etmek için tüm samimi avukatları seferber etmelerini talep etti. 

Mahalle halkının dikkatini partiye çeken ve bu ziyaretin amacının seçmenlerinin oyunu almak olmadığını belirten Resmi Sözcü Yardımcısı, çünkü parti, İslam temeline dayanmayan ve Müslüman ülkelerde laik rejimler tarafından düzenlenen seçimlere katılmaz dedi. Ve şöyle devam etti: Şüphesiz Hizb-ut Tahrir’in bundan çok daha ideal hedefi vardır. O da Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında yeryüzünde İslam’ı ikame etmektir. Parti, İslam temelinde ümmetin sorunlarını benimser. Mahalle halkının sorunu da İslam ve Müslümanların sorunlarının bir parçasıdır. Bunun dışında partinin hiçbir emeli yoktur.

Mahalle sakinleri, ileri gelenler ve büyükler Resmi Sözcü Yardımcısının konuşmasını tekbirlerle böldüler. Söz alan bazı ileri gelenler ve mahalle komitesi üyeleri, duyarlılığından ötürü partiye şükranlarını sundular ve partinin, sorun ve sıkıntılarını dile getirip kendilerine tercüman olduğunu ifade ettiler. Sorunlarının bilincinde olduklarını ve bundan dikkati nazarlarını sarf eden unsurların peşinden asla gitmeyeceklerini söylediler. Daire yardımcısının kendilerini aldattığını, sorunlarının çözümü ile ilgilenmediğini, kendi başlarına terk ettiğini söyleyerek bu şeri davalarında partinin kendilerini desteklemesini istediler. Partinin söyleminin, diğer partilerin söyleminden farklı olduğunu gören ileri gelenler, partinin bu ziyaretinden ötürü memnuniyetlerini dile getirdiler ve diğerleri gibi sorunları üzerinden ticaret yapmadığı için partiye güvendiklerini kaydettiler. Sorunlarını ele alan ve İslam temelinde haklarını kanıtlayan bu ziyaret nedeniyle mutlu olduklarını ifade ettiler.