İlaç Fiyatlarına Yapılan Zamdan Geri Adım Atmak, Kocaman bir Yalan ve Aldatmadır!

Biz Aptal Bir Ümmet Değiliz Ki Kandırılalım, Biz Çocuk Değiliz ki Hükümet Aklımızla Oynasın, Günah Keçisi Politikası La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah Kelimeyi Şehadetini Getiren Bir Ümmeti Kandıramaz!

26 Kasım 2016 günkü Hartum gazetelerin büyük çoğunluğu, “Hükümetin yeni ilaç zammından geri adım attığı ve Ulusal Eczacılık ve Zehirler Kurulu Genel Sekreterinin istifa ettiği”mealinde başlıklar attı. Gerçekten de hükümet, ilaç fiyatlarına yapılan yapmacık zamdan geri adım attı mı? Çözüm, sorumlunun istifa edip yerine başka birinin atanması mı? Yoksa amaç, insanlara hükümetin ilaç fiyatlarına yapılan zamdan geri adım attığı mesajını vermek mi?

Bu sorulara verilecek cevap, belki de hükümetin insanları kandırma gerçeğini deşifre edebilir. Hükümet, ilaç fiyatlarına yapılan zamlardan geri adım atmadı. Aksine zamlar olduğu gibi devam ediyor. Federal Sağlık Bakanı Abu Garda, 25 Kasım 2016 Cuma günü ikindi vakti Federal Sağlık Bakanlığında düzenlediği acil basın toplantısında,

“Ulusal Eczacılık ve Zehirler Kurulunca yayımlanan ilaç fiyat listesi iptal edildi. Fiyatlarda meydana gelen hata yüzünden Kurul Genel Sekreteri istifa etti. Önümüzdeki üç gün içinde fiyatları gözden geçirip yeni bir liste yayınlamak için komisyon kurulacak. Zam kaçınılmaz, ancak listede geçen düzeyde değil. Liste yeniden gözden geçirilecek.” dedi. ^{[26.11.2016 Ahbaru’l Yevm gazetesi]} Yani durum açık. İlaç fiyatları dolara endeksli. Dolayısıyla (6,5-15,8) artış var, yani yaklaşık %150 gibi bir artış söz konusu. Sağlık Bakanı Dr. Sümeyye’nin yaptığı açıklamada bu söylediğimizi teyit etmektedir. Bakan, 05 Kasım 2016 Cumartesi günkü Sudani gazetesine verdiği ve birinci sayfada büyük harflerle yayınlanan demeçte, “Döviz kuru serbest bırakılmasaydı, tüm ilaç sektörü çökerdi.” dedi.Hükümet, gerçekten geri adım atmış olsaydı, laf kalabalığı ile sıradan insanları kandırmak yerine ilaç fiyatlarını önceki gibi 6,5 Cüneyh seviyelerine geri çekerdi.

Sudan ekonomisini etkileyen ve şimdi insanların tedavi ve geçiminden kısarak çözümü aranan sorunun gerçek nedeni, devletin, bankalara olan faiz borcudur. Bankalar, ülkenin zenginliklerini talan etmek, dul ve yetimlerin, yoksulların kalan kanını emmek için hükümete reçeteler dayatıyor. Tek çözüm, bu bankalarla olan bağları kesmek, İslam hükümleri ve Şeriatı uygulayarak ümmeti gerçek kurtuluşa sevk etmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلَى شَرِيعَةٍ مِنَ الأَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَ الَّذِينَ لا يَعْلَمُونَ إِنَّهُمْ لَنْ يُغْنُوا عَنْكَ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا وَإِنَّ الظَّالِمِينَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَاللَّهُ وَلِيُّ الْمُتَّقِينَ هَذَا بَصَائِرُ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ“Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma. Çünkü onlar, Allah’a karşı sana hiçbir fayda vermezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah da takva sahiplerinin dostudur. Bu (Kur’an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir.”^{[Casiye 18-20]}