Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD–BA–2017–RS–TR–50 H. 14 Muharrem 1439
M. Çarşamba, 04 Ekim 2017

Konu: Sayın Nur Hamd ve Hizb-ut Tahrir Hakkındaki İddialarına Yanıt

Gazetenizin Sayın Nur Hamd ile yaptığı ve 10, 11, 12 Eylül günleri yayınlanan röportajda Sayın Hamd, Hizb-ut Tahrir ve Hilafet konusunu ele aldı. Hizb ve diğer İslami partileri realiten uzak niteliklerle tanımlayan Hamd’ın, Hizb, fikir ve kavramları hakkında bihaber olduğu görülüyor. Aşağıdaki reddiyeyi yayınlayacağınız umuduyla teşekkür ediyoruz:

Nur Hamd röportajda şunları söyledi: “Bana göre Müslüman Kardeşler tarafından dillendirilen Şeriat Devleti ya da Hizb-ut Tahrir, IŞİD, Taliban veya Boko Haram tarafından kullanılan İslami Hilafet gibi sloganlar, Batı gelişmişliği, üstünlüğü, her platformda Müslümanların uğradığı yenilgi, hatta ülkelerinin işgali karşısında şok ve ani uyanış ürünü sloganlardır. Şeriatın hakem kılınmasıveya Hilafet Devletinin kurulmasısloganlarını dillendirenlerde sağlıklı bilgi ve bilimsel objektif bakış yerine dini tutkular hâkimdir. Şeriatın hakem kılınmasıveya Hilafet Devletinin kurulmasısloganları, uygarlık krizi hissiyatından doğmuş belirsiz sloganlardır. Bu yüzden bilimsel içerik ve objektif bakıştan yoksun olmalarına şaşırmamak gerek...”Sayın Nur Hamd, İslam davetçileri ve Hilafet projesine yargısız infazda bulunuyor. Demokrasiyi İslam’ın alternatifi olarak görüyor. Hâlbuki Batı demokrasisinin sapık ve bozuk olduğunu adı gibi biliyor. Bu yüzden diyoruz ki: Toplumumuzun ekonomik ve sosyal gelişimine demokrasinin uygun olup olmadığını anlamak için öncelikle Batının kavramsal kisvesini üzerimizden çıkarmamız lazım.Demokrasi sarhoşu ve Batı hayranı bu ve benzeri kişilere deriz ki: Sadece Batının kavramsal kisvesini üzerimizden çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda ülkemizde bazı ilim ve kültür sahibi kişilerin akıllarını da Batının kavramsal kisvesinden arındırmamız gerekiyor. Çünkü bu, sağlıklı çözüm ve sarhoşluktan ayılmanın ilk adımıdır.

Yukarıdaki söze yanıt olarak diyoruz ki:

Birincisi: Hilafetin kurulması söylemi, Hizb-ut Tahrir tarafından dillendirilen bir slogan değil, kurulması ümmet üzerine farz bir realitedir. Farziyeti konusunda Müslümanlar arasında hiçbir ihtilaf yoktur. Hilafetin farziyeti ile ilgili deliller, sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan bazıları Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözleridir:

فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ عَمَّا جَاءَكَ مِنَ الْحَقِّArtık, Allahın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.” [Maide 48]

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُصِيبَهُمْ بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ “Aralarında, Allahın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allahın sana indirdiğinin bir kısmından (Kuranın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.” [Maide 49] Allah’ın indirdiği ile hükmetmek, sadece Hilafet Devleti ile mümkündür. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bunu şu sözüyle beyan etmiştir:

كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمُ الْأَنْبِيَاءُ، كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ، وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي، وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ فَتَكْثُرُ»، قَالُوا: فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: «فُوا بِبَيْعَةِالْأَوَّلِ، فَالْأَوَّلِ، وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ، فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ»İsrail oğullarını Nebiler yönetiyordu. Bir Nebi öldüğünde onu bir başka Nebi takip ederdi. Benden sonra Nebi yoktur. Fakat benden sonra birçok Halifeler gelecektir.Dediler ki Bize ne emredersin?Peygamber İlk biate ilkine vefa gösteriniz. Onlara haklarını veriniz. Çünkü Allah, onları güttüklerinden hesaba çekecektirbuyurdular.[Müslim] Ayrıca Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ خَلَعَ يَدًا مِنْ طَاعَةٍ، لَقِيَ اللَّهَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا حُجَّةَ لَهُ، وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ، مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً “Kim itaatten elini çekerse, Kıyamet gününde lehine hiçbir delil bulunmaksızın Allah ile karşılaşacaktır. Kim de boynunda Halifeye biat olmadan ölürse, cahiliye ölümü ile ölür” [Müslim] Buna benzer nice hadisler, Müslümanlar için bir Halife ve İmam nasp etmenin farz olduğuna delalet ederler. İmam Kurtubi Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın

إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةًHani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağımdemişti. [Bakara 30] sözünün tefsirinde der ki: “Bu ayet, ümmetin sözbirliğinin gerçekleştirilmesi ve kendisi va­sıtasıyla Halifenin hükümlerini uygulamaya konulacağı, sözünün dinlenilip emrine itaat edilen bir imamın, bir Halifenin başa geçirilmesi gereği hususunda asıl delillerden birisidir. Böyle birisinin tayin edilmesinin gereği hususunda ümmet ve imamlar arasında bir görüş ayrılığı yoktur. Bunun tek istisnası, Şeriata karşı sağır olan (ve sağır anlamına gelen) el-Asam unvanlı Mutezileye mensup ilim adamlarından olan Ebu Bekr el-Asamdan gelen rivayettir.

İkincisi: Batı her alanda gelişmiş değil. Tersine moral, değer hatta ve hatta entelektüel açıdan hayvanlar düzeyindedir. Geri kalmış ve çöküntü içindedir. Batı hayranlığı ise, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin bir ürünüdür. İnsan ürün olan bilim ve teknolojinin, fikir ve ideoloji ile hiçbir ilgisi yoktur. Kanıtı, Rusya (eski Sovyetler Birliği) ile kapitalist Batı arasında entelektüel ve inanç farklılığı olsa da Rusya bilimsel ve teknolojik açıdan gelişmiştir. Çin ve bu şansı yakalamış diğer ülkeler de böyledir. Bugün İslam ümmeti siyasi karardan yoksundur. İradesi gasp edilmiştir. Günümüzün yöneticileri, Batının elinde birer maşadır. Batı onlar üzerinden ülkenin maddi hatta fikri servetini yağmalıyor. Batı ülkelerinde yaşayan binlerce bilgin Müslümanın, Avrupa ve Amerika’nın bilimsel ve teknolojik kalkınmasında payı vardır. Ümmet, ne zaman yeniden akidesine döner ve onu hayatının temeli kılarsa ve siyasi kararında da söz sahibi olursa, yeniden dünyada birinci devlet olması kaçınılmazdır. Bilimsel ve teknolojik üstünlük sağlamakla kalmayacak, dünyaya yüksek bir fikir de sunacaktır. Bu fikir sayesinde yerküresi, bugün gelişmiş dünyanın yaşadığı hayvanlık düzeyinden kurtulacaktır. Uygarlık demiyorum zira uygarlık, hayat hakkında değer ve mefhumlar toplamıdır. Günümüzde Batı bundan yoksundur.

Üçüncüsü: Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatma çağrısı, Sayın Nur Hamd’ın iddia ettiği gibi öyle salt tutkusal bir çağrı değildir. Aksine köklü imana dayalı bir çağrıdır. İnancımıza göre Allah Subhânehu ve Teâlâ bu evrenin yaratıcısı ve evirip çevirenidir. İnsanın bu hayatta nasıl yaşayacağını belirleyen yegâne varlıktır.

أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُHiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.[Mülk 14] Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu metodu pratik olarak açıklamış ve ondan sonra gelen Raşit Halifeler ve daha sonraki diğer Halifeler de bu metot üzere seyretmişlerdir. Bu metot, Allah’ın koruması altındadır.

إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ “Şüphesiz Zikri biz indirdik ve onun koruyucuları da elbette biziz.[Hicr 9] Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i Peygamber olarak gönderildiği günden kıyamet gününe kadar gelişen her olay ve vaka için İslam’ın mutlaka bir hükmü vardır. Bunu bilenler bilir, bilmeyenler bilmez. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu dini kemale erdirmiştir.

الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلامَ دِيناًBugün sizin dininizi kemale erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslamdan razı oldum.[Maide 3] Keza Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَىٰ لِلْمُسْلِمِينَ “Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.” [Nahl 89]

Dördüncüsü: Açıktır ki Nur Hamd, Hizb-ut Tahrir hakkında bihaber ve okumuş da değil. Sağlıklı bilgi ve bilimsel bakıştan yoksun olduğu için kolayca iftira atabiliyor! İnsan, bilmediği şeyin düşmanıdır. Hizb-ut Tahrir, ümmetin vakasını derin ve aydın bir şekilde etüt etmiş, İslam’ı da teşri mantalitesiyle incelemiştir. Sonra İslami ideolojisi temelli köklü değişim için net bir vizyon benimsemiştir. Etüt edip benimsemek üzere bu vizyonu, yönetim, iç ve dış politika, ekonomi ve benzeri ayrıntılı kitaplar yoluyla ümmetin hizmetine sunmuştur. Hizb, bu vizyonu iktidara ulaştırmak için gecesini gündüzüne katıyor.

Son olarak “din devleti” tabirini kullanmakta tereddüt eden Nur Hamd’a deriz ki, Batıdan ithal edilip ilahi yönetim anlamına gelen bu kavramı İslam kabul etmez. Çünkü İslam Devleti, beşeri bir devlettir. Kutsiyeti olmayan insanlarca yönetilir. İslam’ı yanlış veya kötü uyguladıklarında ümmet onları muhasebe eder. Ümmetin herhangi birey veya bireylerinden hiçbir üstünlükleri yoktur. Sadece ağır sorumlulukları var. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الدِّينُ النَّصِيحَةُ، إِنَّمَا الدِّينُ النَّصِيحَة» قِيلَ: لِمَنْ؟ قَالَ: «لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِأَئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ»Din ancak nasihattir. Din ancak nasihattir. Kendisine Ey Allahın Rasûlü kimedenildi. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de Allaha, Rasûlü’ne, Kitabına, Müslümanların idarecilerine ve avamınabuyurdu.[Ahmed]

Ve en son olarak da Nur Hamd’ı bizi ziyaret etmeye davet ediyoruz. Söyledikleri hakkında kesin kanıta sahip olabilmesi için duyum yoluyla değil gelip doğrudan bizden alması gerekir. 

Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ bizi sözlerin ve eylemlerin en doğrusuna eriştirir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER