“Ankara / Anadolu Ajansı- Suriye konulu Türkiye-İran Rusya üçlü zirvenin ortak bildirisinde liderlerin, Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler (BM) ilkelerine kuvvetli taahhüdü vurgulandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla, başkent Ankara’da Pazartesi günü gerçekleştirilen Suriye konulu Üçlü Zirve’nin ardından ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, Üçlü Zirve’de Suriye’de sahadaki güncel durumun ele alındığı ve 14 Şubat 2019 tarihinde Soçi’de yapılan son toplantıların ardından meydana gelen gelişmelerin gözden geçirildiği belirtilerek, aralarındaki anlaşmalar uyarınca üçlü eşgüdümü güçlendirme hususundaki kararlılıkların yinelendiği kaydedildi. Ayrıca bildiride Birleşmiş Milletler (BM) ilkelerine kuvvetli taahhüt vurgulandı.”

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’şŞam Müslümanları! Türkiye’de gerçekleşen zirve, alınan bu kararlar ile sona erdi. Daha önce üzerinde anlaşmaya varılan maddelerin yürürlüğe konulması ve önünde duran engellerin ortadan kaldırılması dışında kararlarda yeni hiçbir şey yok. Mübarek Şam devrimini çeşitli yollar ve yöntemlerle bitirmek için suçlular kutsalları ihlal ediyorlar, oportünistler tabulara yıkıyorlar. Bugün mesele, ülkeleri yoran, devlet başkanlarının saçlarını ağartan bu dosyayı nasıl kapatabiliriz meselesidir. Ülkenin insanlardan boşaltılması, masum Müslümanların yerlerinden edilmesi ve katliamlar, insanlara baskı yapılması, iradelerinin kırılması, kurulan tuzaklar karşısında sessiz kalmalarının sağlanması için gerçekleşmiş canice eylemleridir.

Ey mübarek Şam topraklarındaki Müslümanlar! Kâfir rejimlerin, amaçlarına ulaşmak için çektiğiniz acılarından dört köşe olduklarını, zevk aldıklarını görüyor, hissediyorsunuz. Sessizlik duvarını yıkmanın, bu rejimler ve kararlarını reddetmenin daha zamanı gelmedi mi? Grup liderlerine engel olun. Umulur ki doğru yola dönüp akıllarını kullanırlar ve zehirli siyasi paranın sarhoşluğundan ayılırlar.

Ey Suriye halkı! Böylesi konferansların kararlarını ve sonuç bildirgelerini beklemek, zaman kaybıdır, şarlatanlık ve dikkatleri dağıtmaktır. Büyükler şöyle dursun artık küçükler bile bu zirvelerin, kendi gündemlerini gerçekleştirmek için düzenlendiğini bilirler. Suriye halkı ve sıkıntıları zerre kadar umurlarında değil. Çünkü kirli kapitalist sistem ve uşakları böyledir. Küfür rejimlerin serabından kurtulun. Allah’a yönelin. Zira Allah, sebeplerin müsebbibidir, zafer ve hâkimiyetin yaratıcısıdır. Destekçilerin tuzak ve hilekâr iplerini koparıp Allah’ın metin ipine sımsıkı sarılın. Samimi evlatlarınızı bilinçli, dürüst, İslam akidesinden fışkıran açık siyasi bir projeyi benimseyen siyasi bir liderlik etrafında birleşmeye çağırın. Ki haktan sapmayasınız, sapıklığa düşmekten korunasınız. Kararınızı ve iradenizi yeniden elinize alabilesiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً “Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.” ^{[Talak 3]}