حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SR-BA-2021-MB-TR-01 |
H. 1 Raceb 1442 M. Cumartesi, 13 Şubat 2021 |
Hilafetin Yıkılışının Yüzüncü Yıldönümü Yaklaşırken, Şam Toprakları Yeniden İslam Yurdunun Merkezi Olmak İçin Yanıp Tutuşuyor
28 Recep 1342 / 3 Mart 1924’te Hilafet Devletinin yıkılışı, belleklerden silinip gidecek bir olay değildi, aksine Müslümanların tarihinde yaşanmış en büyük felaket ve başlarına gelmiş en büyük musibetti. İslam ümmetinin yaşamında tehlikeli bir dönemeçti. Müslümanlar, bu iğrenç suça sessiz kalmalarının bedelini günümüze kadar ödemeye devam ediyor.
Müslümanlar, Hilafet Devletinin yıkılışıyla İslam’ın adaleti, rahmeti, izzeti ve gücü altında yaşamı kaybettiler. Kâfir Batı, devletlerini yok ettikten, ülkelerini parçaladıktan ve yurtlarını küfür yurtlarına dönüştürdükten sonra insan yapımı küfür sistemleri uygulanmaya başladı. İslam’ın emniyeti, küfür emniyetine dönüştü.
Hilafetin yıkılışıyla İslam’ın en büyük halkası koptu. Dinin yaşamdan ayrılması, Müslümanların yaşamını düzenleyen sistem ve yasaların temeli haline geldi. Cahiliye hayatı geri döndü, çıplaklık geri geldi, zina, tecavüz, tefecilik, alkol kullanımı ve rüşvet yaygınlaştı. Adaletsizlik, köleleştirme, toplu katliamlar, insanların parasını batıl yolla yeme yayıldı. İslam sistemlerinin varlığı ortadan kalktı.
Hilafetin yıkılışıyla Müslümanlar, siyasi, askeri, ekonomik ve coğrafi birliklerini kaybettiler. Tek bir ümmet iken, tek bir Halifenin gölgesinde tek bir devlette yaşarken, bölünmüş parçalar haline geldiler, kâfir Batının çizdiği sanal sınırlar ile birbirlerinden ayrıldılar. Kâfir Batı, insanların en alçağını başlarına musallat etti, zorba yöneticiler üretti. Müslümanlara en kötü azabı tattırdılar, ateş ve demir ile yönettiler, köleleştirdiler, insanların en izzetlisini en zelili haline getirdiler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّ هَٰذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ “Hakikaten bu (bütün peygamberler ve onlara iman edenler) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin.”[Enbiya 92]
Hilafetin yıkılışıyla Allah’ın Şeriatının, devlet ve toplum üzerindeki egemenliği kayboldu. Egemenlik, demokrasi yalanı sloganı altında demir ve ateşle yöneten otoriter hükümdara verildi. Böylece Şeriat, egemenliğini kaybetti ve Müslümanlar da otoritelerini yitirdiler.
Hilafetin yıkılışıyla İslami fetihler durdu, beraberinde İslam Risalet’ini dünyaya taşıma misyonu sekteye uğradı. Ümmet zenginliklerini kaybetti, Müslümanlar, milletler arasındaki statü ve prestijlerini kaybettiler. Düşmanları musallat oldu, ülkelerini parçaladılar, dinleriyle savaştılar. Sonuçta kapitalist ideolojinin egemenliği üstün geldi, kötülüğü, çözümleri ve insan yapımı sistemleri tüm dünyayı dağlıyor.
Hilafetin yıkılışıyla Müslümanlar, kamu mülkiyetinden olan servetlerinden yararlanma haklarını kaybettiler. Ülkeleri, zenginlik ve çıkarlar çatışması için bir savaş alanı döndükten sonra kurtlar sofrasındaki yetimler gibi oldular. Yoksulluk ve açlık dolu bir hayat sürmeye başladılar, zorlu bir hayat ve yaşam sürdüler, otoriter ve diktatör yöneticiler, zenginliklerini ve kaynaklarını çaldılar.
Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Müslümanların zillet, zorbalık, kölelik, eziklik, bağımlılık, yoksulluk ve sıkıntılı geçimden başka insan yapımı sistemler altında ne kazanım elde ettiklerini hiç kendinize sordunuz mu? Ahirette ise çetin bir azap vardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]
Allah’ın indirdikleriyle yönetimi geri getirmek, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışan kardeşleriniz ile birlikte çalışmanızın zamanı gelmiştir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi ellerinizle gerçekleşecek, böylece her iki yurtta kurtuluşa erecek, yeryüzünün efendisi olacak, dünya hayatında mutluluğa erişecek, ahirette de Allah’ın mağfiret ve rızasına kavuşacaksınız.
Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Kâfir Batı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin dönüşünü önlemeyi varlık yokluk meselesi yaptı. Oysa Hilafetin zamanının geldiğini biliyor ve bu yüzden ısrarla İslam’ı devletten ve toplumdan dışlamaya, insan yapımı sistemleri dayatmaya, ümmetin uyanışı ve Hilafet Devleti için çalışanlarla mücadele etmeye çalışıyor. Ancak bu hırsı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet güneşinin yeniden doğuşunu engelleyemeyecektir. Çünkü Hilafet, Allah’ın bir vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”
Yüce Allah’tan, Hilafetin askerleri ve kuruluşuna tanık olanlardan olmayı, İslam yurdunun merkezi olan Şam topraklarına geri gelmesini niyaz ediyoruz.
#أقيموا_الخلافة
#ReturnTheKhilafah
#YenidenHilafet
#خلافت_کو_قائم_کرو
Ahmed Abdul Vehhâb
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |