3 Mayıs 2021 Pazartesi günü Anayasa Mahkemesi, 26 Mayıs’ta yapılacak devlet başkanlığı seçimi tiyatrosuna katılacak adayların isimlerini açıkladı. Beşşar Esed’in yanı sıra Abdallah Saloum Abdallah ve Mahmoud Ahmed Marei’nin adaylık başvuruları kabul edildi.

Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Seçimler, iktidara ulaşmanın bir yoludur. Demokratik sistemde seçimler, insan yapımı yasalar ve sistemler temelinde gerçekleşir. İnsan yapımı yasalar, İslam’ı devlet ve toplumdan dışlarlar. Buna göre seçimlere katılım, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yönetimi kabul etmektir. Küfür anayasası ve insan yapımı küfür yasalarının uygulanması için yöneticiye vekâlet verildiği sürece seçimlere katılım haramdır. Buna nasıl razı olabiliriz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً “Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar”^{[Nisa 65]}

Suriye’deki komik seçim tiyatrosunun siyasi amacı, cinayet ve suç rejimini yeniden meşrulaştırma ve destekleme girişimidir; Böylece Amerika ve kuklalarının istediği siyasi çözüm olgunlaşacak, Şam devrimi yok edilecek, devrimi kucaklayan halkın kalbine umutsuzluk aşılanacak, çocuklarının kalbindeki devrim ateşi söndürülecektir.

Şam devrimi on yıl önce başladı. Zulümden, zorbadan, ceberut saltanattan kurtulmak için ve İslam’ın adaleti altında yaşama özlemi için on yılda pahalı ve enfes her şey feda edildi. On yıl boyunca kâfir Batı ve uşakları, Şam zorbasının sağlamlaştırılması ve iktidarda kalmasında önemli rol oynadı.

Şam zorbası 2014 yılında komik bir devlet başkanlığı seçimleri düzenledi. Uluslararası toplum sessiz kaldı, eyleme geçmedi. Makamını koruyan Şam tiranı, günümüze kadar katliam ve suç işlemeye devam etti. Şimdi tekrar başa döndü ve umutsuz bir girişimle meşruluk kazanmanın peşinde. Hem de ülkeyi yıktıktan, 1,5 milyondan fazla Müslümanı katlettikten, milyonlarcasını evlerinden ettikten, yüz binlerce tutukluyu ölüm zindanlarına, hapishane ve işkence odalarına attıktan sonra.

Bizi yeniden küfür anayasası ve küfür yasalarına göre yönetmek için çocuklarımızın katilinden, halkımızı sürgün eden, ülkemizi yıkan zorbadan razı mısınız?

Komplocular, daha önce Mısır ve Tunus’ta olduğu gibi Şam halkını aldata bilecek mi? Entrikacılar, devrimi saptırdılar, sadece rejimin başını değiştirdiler, anayasası, sütunları ve sistemleri olduğu gibi kaldı!

Sorun, sadece kimin yöneteceği değildir, neyle yöneteceği de bir sorundur. Seçimler, Şam zorbasının bölgelerinde gerçekleştiği ya da Şam zorbası aday olduğu için haram değildir; haramdır, çünkü gayri İslami temele dayalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.” ^{[Maide 45]}

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.” ^{[Maide 47]}

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.” ^{[Maide 47]}

Diğer yandan her ne kadar sonuçları önceden belli olsa da Şam tiranı seçimleri kazanamasa bile hiçbir şey değişmeyecek, farklılık olmayacaktır. Ceberut saltanatın adaletsizliği altında inlemeye devam edeceğiz. Bir despottan başka bir despota, bir ajandan başka bir ajana geçeceğiz. Sefalet ve zor yaşamımızın kaynağı insan yapımı anayasa, yönetimin temeli olduğu sürece hiçbir şey değişmeyecek, her şey aynı kalacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Eğer tarafımdan size bir yol gösterici gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker. Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”^[Taha]

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Gerçek ve köklü değişim, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatma yoluyla gerçekleşir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in dönüşünü müjdelediği Raşidi Hilafet, ceberut saltanata son verecek, kökünü kazıyacak, İslam sistemlerini, anayasasını ve hükümlerini uygulayacak, Batının Müslüman ülkelerde bozgunculuk çıkarmasını önleyecektir. Hilafette adaylık, yaşamın her alanında İslam ve hükümleri temelinde gerçekleşecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ أَمَرَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Hüküm ancak Allah’a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”^{[Yusuf 40]}

Ahmed Abdul Vehhâb
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı