01 Eylül 2022 Perşembe günü Heyet Tahrir Eş-Şam’a bağlı güvenlik güçleri, Türk Dışişleri Bakanı’nın Şam tiranı ile uzlaşma çağrısına ve Türk rejiminin Beşşar Esed rejimi tutumuna karşı yaptığı açıklamaların ardından Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti Medya Bürosu üyesi Nasır Şeyh Abdül Hayy’i Atarib kentindeki evinin önünden kaçırdı.

Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Size yapılan zulüm, baskı, eziyet ve zorbalığın amacı, iradenizi kırmak, sizi uluslararası anlayışlara boyun eğdirmek, onurunuzu gasp eden, çocuklarınızın katili ve evlerinizi tahrip eden kişiyle anlaşmaya zorlamaktır. Hiç şüphe yok ki, uluslararası toplum yıllardır kendisini oyalayan ve yöneticilerinin saçlarını beyazlatan Şam devrimini diri diri gömmek için canhıraş çalışıyor. Bu konuda ajan yöneticilerden olan araçlarını, ajan yöneticiler de bağlantılı grup liderlerinden olan araçlarını kullanıyorlar.

Heyet Tahrir Eş-Şam, tıpkı bağlantılı diğer grup liderleri gibi, efendisi Türkiye ve arkasındaki uluslararası toplumu memnun etmek için Hizb-ut Tahrir gençlerini ansızın yakalamaya ve halka patronluk taslamaya devam ediyor. Hakkın sesini susturamayan, kendisine yönelik saldırıları durduramayan Şam tiranının yapamadıklarını bağlantılı grup liderleri yapıyor. Kararlarını teslim ettikleri ve iradelerini ipotek ettikleri garantör ülkenin talimatları doğrultusunda hareket ediyorlar. Geçmişten günümüze bilinen bir gerçeklik vardır ki, Ebu Rigal’ın ajan ve hain torunları olmasaydı, kâfir Batı, yerleşmek şöyle dursun Müslüman ülkelere giremezdi bile. Kâfir Batı, ajanlar devşirmek, korkakları satın almak ve onları iktidara getirmek için durmaksızın çalışıyor. Dolayısıyla İslam ve Müslümanların kaderi, Allah’a büyüklük yakıştıramayan bir zümrenin elindedir.

Onun için Müslümanların en önemli görevlerinden biri, bu kukla yöneticileri devirmek, İslam’ı ve Müslümanları onların kötülüklerinden kurtarmaktır. Arap Baharı olarak adlandırılan devrimler bunun için gerçekleşmiştir. Ama kâfir Batı, çocuklarımızdan devşirdiği adamlarının yardımıyla bu devrimleri kuşatmayı ve kürtaj yapmayı başarmıştır. Şimdi de emir ve direktiflerinin hizmetinde olmaktan memnuniyet duyan satılık kimseler aracılığıyla Şam devrimine kürtaj yapmak için çaba gösteriyor. Onun için sakın sizi aldatmasına ve herhangi bir isim altında devriminizi kuşatmasına izin vermeyin.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Size karşı işlenen suçlara karşı sessiz kalmanız, kendinize, devriminize, fedakârlıklarınıza ve şehitlerinizin kanına karşı bir suçtur. O halde bu yetim devrimle ticaret yapan herkese karşı sesinizi yükseltmelisiniz. Huzeyfe’den rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَتَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَلَتَنْهَوُنَّ عَنْ الْمُنْكَرِ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّهُ أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَاباً مِنْهُ ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلَا يُسْتَجَابُ لَكُمْ “Nefsim elinde olana yemin derim ki ya marufu emreder, münkerden nehyedersiniz ya da Allah katından size bir ceza gönderir de sonra O’na dua edersiniz ama size icabet edilmez.” ^[Tirmizi]

İslam inancından kaynaklanan net bir siyasi proje benimseyen, suç rejimini devirme ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurma hedefine ulaşmak için çabaları birleştirme uğrunda çalışan bilinçli, dürüst ve samimi bir siyasi liderlik edinmelisiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}