Şam halkı, 6 Şubat 2023 Pazartesi sabahı 7,8 büyüklüğündeki bir depremle uyandı. Yaklaşık iki dakika süren deprem, Suriye’nin birçok bölgesinde korkunç yıkıma neden oldu. 13 Şubat 2023 Pazartesi akşamı itibarıyla depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 3.581’e ulaştı, 12.400’den fazla da yaralı var. Enkaz altında kalanların cesetlerini bulmak için halen arama çalışmaları devam ediyor.

Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Deprem, Suriye halkının yaşadığı büyük felakete aldırış etmeyen uluslararası toplum ve kuruluşlarının gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Ayrıca zararlı ajan rejimlerin ve işlevsel hükümetlerin gerçekliğini de tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Geçişleri açıp hemen yardım ekipleri göndermek yerine geçişleri kapattılar, sadece Türkiye’de hayatını kaybeden Suriyelilerin cenazelerinin geçişine izin verdiler. Sonra hiç istiflerini bozmayıp, depremin beşinci günü yani hayatta kalanları bulma umudu azaldıktan sonra ancak kurtarma ekiplerinin geçişine müsaade ettiler, böylece ölü sayısının artmasını sağladılar. Dahası Suriye’nin kuzeyine yardım gönderme kararı verdiklerinde, cinayet ve suç rejimine can simidi olmak için Şam tiranı çetesi üzerinden yardımları göndermeye çalıştılar.

Uluslararası toplumun davranışını ve felaketle nasıl başa çıktığını izleyen biri, özellikle kurtarılmış bölgelerde Şam zorbası ile normalleşme karşıtı gösterilerinin artmasından sonra Şam halkının iradesini kırmak ve politikalarına boyun eğdirmek için baskıyı artırmaya çalıştığını fark eder.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Birlikte zorluklara göğüs gerebileceğinizi ve güçlüklerin üstesinden gelebileceğinizi tüm dünyaya kanıtladınız. Yüce Allah’a, O’nun vaadine ve zaferine olan imanınız, sarsılmaz dağlar gibi sapasağlamdır. Şimdiye kadar iradenizi kıramayan ve nefsinizdeki devrim ruhunu öldüremeyen kâfir Batı’yı dehşete düşüren de işte budur. Allah’tan başkasından yardım istemekten sakının. Kâfir ülkeler, İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşmak, katliam işlemek ve mallarını yağmalamak için ancak bir araya gelirler. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

وَلَا يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّى يَرُدُّوكُمْ عَنْ دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُوا“Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler.” ^{[Bakara 217]} Bu onların gerçeği ve hedefidir. O halde yalnızca Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve O’na itaatte birleşin. Çalışmanız, verimli bir çalışma olabilmesi için organizeli ve kolektif bir çalışma olmalıdır. Bu büyük felakette bunu yakinen hissettiniz. Bilinçli, dürüst, samimi, Müslümanların akidesinden türeyen apaçık bir proje sahip ve bu engin dalgaların ortasında sizi güvenli bir limana götürecek siyasi bir liderlik edinin. İşte kurtuluş ve başarı budur.

فَلَا تَهِنُوا وَتَدْعُوا إِلَى السَّلْمِ وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ وَاللَّهُ مَعَكُمْ وَلَنْ يَتِرَكُمْ أَعْمَالَكُمْ“Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.” ^{[Muhammed 35]}

Sonuç olarak Şam topraklarındaki yaslı ve yaralı insanlarımıza diyoruz ki, Allah sizi en büyük mükâfatla ödüllendirsin, ölenlerinizi affı mağfiret eylesin, dertlerinize derman, yaralarınıza şifa, size de sabır ve teselli ihsan eylesin. Biz Rabbimizi razı eden sözden başka hiçbir şey söylemeyiz: Biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz.

Ahmed Abdul Vehhâb
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı