Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Mühendis Hişam el-Baba, bu önemli turda kasap rejimden tamamen kurtarılmış olan Rakka şehrini ziyaret etti ve Mübarek Şam ayaklanmasının faaliyetleri ve aktiviteleriyle ilgili sıcak görüşmeler yaptı. Zira ayaklanmacı insanlar, genelde Hizb-ut Tahrir'in özelde Suriye'nin gösterdiği fikirler, ameller ve tutumlar da dahil olmak üzere duymuş oldukları mutlulukları dile getirdiler.

Rakka şehrinin bazı ileri gelenleriyle yapılan görüşmelerin ardından, şehrin merkezinde bulunan bir mescitte bir konuşma yapıldı ve konuşmada, özellikle 2. Cenevre olarak adlandırdıkları konferansa çağırmak yoluyla tagut rejimi pekiştirmeyi ve ayaklanmaya kürtaj yaptırmayı amaçlayan en son Amerikan kampanyasının yoğunluğu altında Şam ayaklanmasını çevreleyen risklere ışık tutuldu. Bu yapılan konuşmaya tepkiler, gerçekten çok olumlu oldu ve bu habis plana meydan okumak ve ayaklanmayı temsil ettiklerini iddia ederek bu konferansa katılan işbirlikçilerin karşısında bir siper olarak durmak için ayaklanmacı insanlar nezdindeki mevcut potansiyel gözden geçirildi. Zira Rakka halkı, onurlu tutumlar sergilemişler ve Şam halkının nefislerine kök salmış İslam'ın madenini ortaya çıkarmışlardır.

Aynı şekilde yatsı namazının ardından en-Nur Mescidi'nde, Büro Başkanı kardeşin metot hükümlerini, Hilafet'i kurmanın farziyetinin delillerini ve İslamî hayatı yeniden başlatmak için yoğun bir şekilde çalışmanın vacipliğini açıklamasının yanı sıra Şam topraklarında Baas rejimi ile Esed ailesi tarafından gerçekleştirilen katliam ve cürümlere geri dönerek Müslümanların Halifesi'nin olması durumunda bunların olmayacağını, gösterilen tüm bu fedakarlıkların, akıtılan saf kanların, çiğnenen ırzların, yıkılan evlerin ve yerinden edilen ailelerin, Allahu Teâlâ'nın rıdvanı karşısında bizlere Şam'ın dört bir tarafında İslamî Hilafet Devleti'ni kurma yetkisi verdiğini, ancak Allah'ın düşmanlarının mevcut rejimin bekasını ve bazı yüzlerin değişmesiyle birlikte devletin güvenliği olan yöneticilerin pekiştirilmesini amaçlayan Amerikan planının seyrini korumak için ayaklanmaya kürtaj yapmaları durumunda bunun çok pahalıya mal olacağını açıkladığı bir miting yapıldı.

Bu, Allahu Teâlâ'nın, وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا "Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam'a) sımsıkı sarılın ve sakın ayrılığa düşmeyin! Allah'ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinizin düşmanları idiniz de O sizin kalplerinizin arasını kaynaştırmış, böylece O'nun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz." ^{[Âl-i İmrân 103]} şeklindeki kavline dönük şerî mefhuma ve rejimle yapılan diyalog komplosu ile ayaklanmanın düşmanları tarafından Hizb-ut Tahrir'in İslam Ümmeti ile birlikte kendisi için çalıştığı Hilafet'i kurma hedefini sarmalamaya dönük gerçekleştirilen tüm girişimlerin Şam ayaklanmacıları tarafından önlenmesi gerektiğinin kaçınılmazlığına vurgu yapılarak tamamlanmıştır. Nitekim Allahu Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine galiptir, muktedirdir. Velakin insanların çoğu bunu bilmezler!" ^{[Yûsuf 21]}