Ülkenin dört bir tarafındaki büyük konferanslardan ve etkili gösterilerden bir ay sonra Cakarta bu konferansları, Şam ayaklanmasının başlamasından, belki de Hilafet'in yıkılmasından bu yana yaşadığımız ve  gördüğümüz Hilafet gösterilerinin en büyüğüyle sonlandırmıştır. Nitekim Endonezya'nın çeşitli bölgelerinden otobüs, uçak ve gemilerle gelen yüz yirmi binden fazla Müslüman kadın ve erkek dünyanın uluslararası en büyük ikinci stadyumunda bir araya gelmişlerdir. Tüm katılımcıların maksadı, Allah'a, Resulüne ve Hilafet'i geri getirmek için tüm gücünü kullanan hizbin temsil ettiği Hilafet'e olan sevgilerini ifade etmektir. Ayrıca Hizb-ut Tahrir'in bürolarından ve vilayetlerinden küresel medya ve siyasî şahsiyetlerin geldiği davetliler, bu harika konferansa zenginlik kazandırmak için gelmişlerdir.

Mevcut Şam ayaklanması, sadece Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Mühendis Hişam El-Baba'nın varlığı aracılığıyla değil, bilakis stadyumu dolduran kelimeler ve sloganlar, konferanslar, dahası bütün sokaklar ve toplantılar ve Hizb-ut Tahrir şebâbının Şam halkı için bize vaat edilen Hilafet'in gölgesinde birleşeceğiz ve Allah'ın izniyle onun askerlerinden olacağız şeklinde gönderdiği mektuplar aracılığıyla olmaktadır. Dikkat çekici olan sadece devasa topluluk olmamıştır, bilakis ücreti ödenen kartlarla konferansa giren katılımcılarla ilgili dakik tanzim de dikkat çekici olmuştur. Ayrıca konferansların ve misafirlerin ücretleri Allah'a hamd olsun çok kolay bir şekilde karşılanmıştır.

Suriye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı'nın konuşmasında şunlar geçmiştir:

"Şam ayaklanması, açık bir meydan okumayla başlamış, boyun eğmeyi ve teslimiyeti reddetmiş ve acıların ve elemlerin arasından güçlü dağlar gibi çıkmıştır. Ayaklanmaya başlayanların ilk sözü "Allahu Ekber" olmuştur. Ayrıca "Allahu Ekber" çığlığı onun bir sloganı olarak kalmaya devam etmiş ve sömürgeci kafir ile ajanı tagut Beşar Esed için bir gam ve keder olmuştur. Nitekim hala onların gece gündüz kabuslar görmelerine neden olmakta ve buna nasıl son vereceklerini de bilememektedirler!"

Katılımcıların Allahu Ekber çığlıklarıyla sevgi duyguları birbirine karışmış ve Cakarta'da Şam ayaklanmasının yanında yer alan büyük katılımcılar Büro Başkanı'nın arkasında şu sloganları atmışlardır: "Ümmet, İslamî Hilafet İstiyor-Suriye, İslamî Hilafet İstiyor-Cakarta, İslamî Hilafet İstiyor-Ümmet, Yeniden Hilafet İstiyor." Dahası bu sloganları güçlü bir şekilde ve ağlayarak tekrarlamışlar ve Hilafet'i çok yakında görmemiz ve Müslümanların Halifesine biat etmemiz için Allahu Subhânehu'ya dua edilmiştir. Zira Endonezya şebâbı, Hilafet'i kuranların ilki olmak için yarışmakta ısrarcı olmuşlardır. Nitekim Endonezya Büro Başkanı şöyle demiştir: "Hilafet'i kuranlardan, Emrimiz Celil Alim Şeyh Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'ya Hilafet inikad biatını edenlerden olacağız. " Kardeş Hişam el-Baba da ona şöyle cevap vermiştir: "Şam halkı, senin söylediğine karar vermişlerdir. Ancak biatin nerede olacağını Allah daha iyi bilir. Dolayısıyla bizler, Allahu Teâlâ'nın şu kavlini söylüyoruz: وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ "Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar!" ^{[el-Mutaffifîn 26]}"

Endonezya atmosferi, zihinleri yeniden İslam'ı ve ehlini izzetli kılacak tek bir İslamî Ümmet atmosferiyle doldurmuştur. Nitekim Büro Başkanımızın, "Suramaya" şehri gibi muhtelif şehirlerde düzenlediği toplantılara, seminerlere ve konferanslara katılan Müslümanlar, diğerlerinden daha az olmamıştır. Zira sayıları iki yüz milyondan daha fazla Müslümana ulaşan Endonezya Müslümanlarının Şam ayaklanmasının ve halkının arkasında durmaları ve Allah'ın onlara nusret vermesi ve onlarla birlikte Müslümanların da nusret bulması için kesintisiz olarak onlar için dua etmeleri insana güç vermektedir.