Rejim yanlısı medya kaynakları, gençlerin seyahate çıkmadan önce askerlik şubesinden izin belgesi alması zorunluluğu konusunda son günlerde çıkarılan resmi kararın ayrıntılarını yayınladılar. Yayınlanan resmi karar, 18-42 yaş arası tüm Suriyeli erkekleri kapsıyor. İzin belgesi almak isteyenler, 300 dolar ya da bunun karşılığı olarak Suriye lirası ödemek zorundalar. Göç ve Pasaport dairesi, askerlik hizmetini bitirmiş olanlara askerlik şubesinden izin belgesi aldıktan sonra ancak seyahate çıkmalarına izin verilmesini istedi.

Ey İslam'ın kalbi Biladu'ş Şam Müslümanları! Asrın tiranı Beşşar'a karşı mübarek Suriye devrimin patlak vermesinin üzerinden yaklaşık dört yıl geçti. Bu devrim, Amerika öncülüğündeki uluslararası komploya karşı sebat etti. Mücrim rejim, Rusya ve İran'dan maddi, askeri ve insani destek aldı. Uluslararası toplum, rejim devrilir korkusuyla ve bu devrimin Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet ile taçlanmasını önlemek amacıyla asrın Firavun'unun arkasında durdu. Buna rağmen bu devrim, rejimin fiziksel, askeri ve insani enerjilerini tüketmiş olmalı ki rejim, askerlik hizmetini yapmayanların ya da askerlik hizmetini yapıp da yaşları 18-42 arası olan kişilerin askerlik şubesine müracaat etmelerini istedi. Çünkü rejim, gençlerin ülke dışında seyahat etmelerini önlemek, hatta ayakta kalmak için onları tutuklayıp zorla hapse atmak ve onların Müslüman aileleri ile içeride mücadele etmek amacındadır. Bu, bu sistemin ulaştığı zafiyetin boyutunu gösterir. Allah'ın izniyle rejimin sonu yakındır. Güçlüyüm ve Halep'i kuşatabilirim yalanını yayan rejim, bu adımı ile kendi kendini yalanlıyor. Rejim, kendisini savunamayacak kadar acizdir.

Ey mübarek Suriye devrimi mücahitleri! Bugün Suriye'de kurulan komplonun, ancak Allah'a iman temelinde ve O'nun dinini hâkim kılarak üstesinden gelinebilir. Mademki bu tiranı ortadan kaldırmak için devrime kalkıştınız, o halde hak üzerinde sebat edin ve zalim tiranlar karşısında asla zafiyete düşmeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın dediği gibi olun:

الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيل فَانْقَلَبُوا بِنِعْمَةٍ مِنَ اللَّهِ وَفَضْلٍ لَمْ يَمْسَسْهُمْ سُوءٌ وَاتَّبَعُوا رِضْوَانَ اللَّهِ وَاللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَظِيمٍ إِنَّمَا ذَلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ "İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun" dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" dediler. Bundan dolayı Allah'tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük lütuf sahibidir. O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz, benden korkun." ^{[Ali İmran 173-175]} Allah Subhânehu ve Teâlâ onlara kurtuluşu vadetti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ "Ey iman edenler! Sabredin. Birbirinize sabır tavsiye edin. Hazırlıklı olun ve Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz." ^{[Ali İmran 200]}

Dolayısıyla sebat edin, sabredin, birbirinize sabır tavsiye edin ve Allah'tan korkun. Umulur ki bu kurtuluşa eresiniz.