Birleşmiş Milletler ve onun özel temsilcilerinin çirkin yüzünü maskelemek için yapılan onca umutsuz girişimlere rağmen de Mistura yaptığı bir açıklama ile hem Birleşmiş Milletler hem de kendisinin maskesini düşürdü. Yapay insani sloganlar altında Müslümanlara karşı suç işleyenlerin böyle bir açıklama yapması şaşırtıcı değildir. De Mistura yaptığı açıklamada asrin mücrimi Beşşar'ın Amerika'nın Suriye halkına dayatmaya çalıştığı çözümün bir parçası olduğunu söyledi. Müslümanların tüm akıtılan kanlarını, verilen kurbanları, ajanları Beşşar'ın eliyle Müslümanların maruz kaldıkları trajedileri görmezden geldi.  

Böyle tavırlar, Birleşmiş Milletler ve onun özel temsilcilerinden pek de yadsınacak tavırlar değildir. Çünkü aslında 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler, Müslümanların ülke ve servetlerine hâkim olmak için tesis edilen Cemiyeti Akvam'ın bir uzantısı niteliğindedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin hâkim olduğu bu örgüt, çatışmaları çözmek adı altında dünyaya özel temsilciler ve barış gücü gönderiyor. Birleşmiş Milletler, Sırplar tarafından Bosna-Hersek'te ve diğer Müslüman ülkelerde Müslümanlara karşı işlenen katliamların bizzat tanığıdır.  

Kutsal Suriye devrimi patlak verir vermez Amerika, ajanlığı babasından devralan Suriye tiranına karşı olan bu kutsal devrimi kuşatmak için hemen uluslararası özel temsilcilerini harekete geçirdi. Bu bağlamda devreye giren el-Dabi, Kofi Annan ve İbrahimi, Amerika'nın çizdiği planı gerçekleştirmekte başarısız olurken, daha çok katliam ve azgınlık yapsın diye Suriye tiranına zaman tanıdılar. Başarısız olanları çöpe atan Amerika, bu sefer de özel temsilci olarak de Mistura'yı gönderdi. De Mistura şuana kadar yapay insani söylemler ile Suriye halkının akıtılan masum kanına yönelik gizli gündemini örtbas etmeyi başardı. Ancak çok geçmeden gerçek niyeti belli oldu. Kasap ile kurban, cellat ile mağdur arasını eşit gören açıklamaları ile şapka düştü kel göründü. Suriye tiranının, Amerikan çözümünün bir parçası olduğunu kabul etti. Amerika, kimi zaman özel temsilcileri yoluyla kimi zaman da uşağı Koalisyon ve geçici hükümet aracılığıyla her vesileyi kullanarak devrimci Suriye halkına bu çözümü dayatmaya çalıştı. İşte bu bağlamda ajan Koalisyon, Amerikan projesini uygulamanın maşası ve Amerika'nın elinde bir tüfek olmak için son olarak uluslararası hukuka göre çalışmak üzere Ulusal Ordunun kurulması önerisi ortaya attı.

Ey onurlu Suriye Müslümanları!

Birleşmiş Milletler ve onun özel temsilcilerinin kutsal Suriye devrimini kuşatmak için çalıştıklarını bilmek yeterli değildir. Aksine onların sundukları tüm zehirli çözümleri reddetmek gerekir. Ve demokratik sivil devlet olarak bilinen Amerikan projesini asla kabul etmeyeceğimizi açıkça ilan etmeliyiz. Şüphesiz bu özel temsilciler ile görüşmek ve onların girişimlerini kabul etmek, Allah'a, Rasûlü'ne ve müminlere ihanettir. Allah'ın kelimesini yüceltmek için akıtılan şehitlerin onca kanlarını zayi etmektir. Hâlbuki yakında kurulacak Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde durum böyle değildir. Haydi, İslam'ın kalbi Suriye'de Hilafeti kurarak bu onura nail olun.

وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ "Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir." ^{[Enfal 30]}