5 Mayıs 2015 Salı günü, Körfez İşbirliği Konseyi liderleri, toplantının ardından yaptıkları açıklamada, Suriye'de siyasi bir çözüme ulaşmak için Suudi Arabistan'ın Suriyeli muhalifler toplantısına ev sahipliği yapacağını belirttiler. El-Arabiya televizyonunun aktardığına göre yapılan açıklamada şöyle dendi: "Altı ülkenin liderleri toplantıda Esed sonrası durumun ele alınacağını ve Suriye halkının beklentilerine yanıt veren bir siyasi çözüme ulaşma gerekliliğine vurgu yapılacağını söylediler. Ama toplantı tarihi için ya da toplantıya kimlerin katılacağı ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı."

Kuşkusuz Suriye'nin siyasi geleceği, Batı ve onun bölgedeki ajanlarını uykusuz bıraktı. Onlar, durumun kontrolden çıkmasından, aniden Şam rejimi devrilerek her şeyin altüst olmasından ve bu mücrim rejimin yerine alternatif olarak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurulmasından korkuyorlar. Rejim, sırf kendisine karşı çıktıkları, devrilmesini ve onun enkazı üzerine İslami yönetimi kurmak istedikleri için Suriye halkına yapmadığını bırakmadı. İşte tüm dünyanın bu öksüz mübarek devrime karşı komplo kurmasının temel nedeni budur. [Amerikan] Koalisyonu Başkanı Halid Hoca, 02 Mayıs 2015 tarihinde Şarku'l Evsat gazetesi ile yaptığı röportajda bunu şu sözleriyle dile getirdi: "Biz, rejim tarafından kontrol edilen fay hatlarını doldurmak, Özgür Suriye Ordusu, Koalisyon ve geçiş hükümetinden oluşan bir sivil hükümet kurmak zorundayız. Çünkü rejim, herkes için sürpriz olacak şekilde beklenmedik bir anda devrilebilir. Bölgesel devletlerin veya ABD gibi Suriye meselesinde temel aktörlerin önlemek için gayret sarf ettikleri husus işte budur." Batının ajanlarının, Amerikan dümen suyundan giden sözde Suriye muhalefeti toplantısına ev sahipliği yapma girişiminin arkasındaki temel etken de yine budur. Suriye muhalefeti, Suriye'nin geleceğinde, Batının çıkar ve beklentilerine hizmet edecek şekilde kurulacak Batı projesinin, İslam'ı toplum ve devletten uzaklaştıran demokratik sivil devletin yalancı tanığı olacaktır.

Ey İslam'ın kalbi Biladu'ş Şam Müslümanları! Suriye devrimi, bedbaht ve sıkıntılı bir yaşamın temel nedeni olan insan yapımı rejimden kurtulmak için en değerli ve en pahalı şeylerin uğrunda feda edildiği bir devrimdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ bunu bize şu sözleriyle haber vermektedir:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى"Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz." ^{[Taha 124]} Gerçekten sefalet ve sıkıntılı bir geçimin nedeni, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın sistemine alternatif haline gelen insan yapımı sistemdir. Şüphesiz siz bu sefalet ve sıkıntılı geçimi yakinen yaşıyorsunuz. Dolayısıyla biz, Batının tuzak ve desiselerine düşmekten sizi sakındırıyoruz. Onlar, Müslümanları kandırmakta uzmanlaştıkları için sorunun sistemin tepesindeki insandan kaynaklandığını ve Suriye'nin geleceğinde ona yer olmadığını anlatırlar. Oysa gerçek şu ki temel sorun, sistemin ta kendisidir. Onun için Suriye'nin geleceğinde ona yer olmamalıdır ve Allah'ın izniyle olmayacaktır da. İşte biz, o sistemi kökünden söküp atmak ve yerine İslami sistemi kurmak için Allah Subhânehu ve Teâlâ'dan yardım istiyoruz. Bu, Allah'a hiç de zor değildir. Böylece Suriye devrimi, meyvelerini vermiş ve bizzat kendi geleceğini kendisi belirlemiş olacaktır. O gelecek, insan, hayat ve kâinatın Yaratıcısını razı eden bir gelecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى"Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz." ^{[Taha 123]}

Biz, Müslümanların kanını Batılı işgücü piyasasında pazarlayan böyle şüpheli toplantılara katılmaktan tüm grupları sakındırıyoruz. Ve onları, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için kardeşleri ile birlikte samimi ve dürüst çalışmaya davet ediyoruz. Gruplar, yardımı sadece ve sadece Allah katında aramalıdır. İslam'ın savaşına hiç emeği geçmemiş ve İslam'ı hayatta hâkim kılmaya çalışmayan hain ajan yöneticiler katında değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ"Yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz ki Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir." ^{[Enfal 10]}