Halkın destek ve yardımı ile Deraalı gruplar, zorba Şam rejiminin saldırganlığını püskürtmek için operasyon başlattılar. Çok geçmeden operasyon, Deraa ve diğer Şam kentlerinde yıllarca devrimcilerin “ya ölüm ya zillet” diye haykırdıkları bir operasyona dönüştü.

Kirli siyasi para ve sponsor ülkelerin operasyon odalarında aldıkları kararlardan arınmış bir dizi saf ve samimi grup bir operasyon başlattı. Operasyon başlar başlamaz yüzlerdeki maskeler de düştü. İlk olarak ajan Ürdün rejiminin maskesi düştü. Grupların zaferler elde ettiğini gören Ürdün rejimi, operasyonu bitirmek ve durdurmak için elinden gelen çabayı sarf etti. Yaralılara sınırları kapattı. Rejimin gözleri önünde Müslümanlara hava saldırısı düzenlemesi için Esed ve kâfir Rusya akbabalarına hava sahasını açtı. Artı operasyonu bitirmek için bazı ajanlarını devreye soktu. Ürdün rejiminin ajanları operasyon başındaki bazı kişileri tasfiye etmek için cadı avı başlattılar. Ama unuttukları bir şey var. Allah Subhânehu ve Teâlâ bir şeye hükmettiyse o şey mutlaka olacaktır.

Ürdün rejiminin peşi sıra operasyonu bitirmek için operasyon odaları devreye girdi. Operasyon dalgasına önlemek için bazı gruplara para dağıttılar, silah sevkiyatı yaptılar. Oyunun senaryosu, yönetmen ve aktör belliydi.

Buna karşın operasyon devam etti, zaferler elde edildi. Bu zaferler, Deraa kentini Esed pisliği ile zebanilerinden kurtarmanın ön provasıydı. Esed güçleri asker ve ekipman düzeyinde büyük kayıplar verdiler. Yanı sıra Horan topraklarına akın eden zorba Şam rejiminin paramiliter askerleri, kindar Rus savaş uçaklarının ağır bombardımanına rağmen girişimcilik ve mücadele ruhunu kaybettiler. Şiddetli çatışmalar yüzünden korkuya kapıldılar. Rus jetleri, Deraa kenti ve kırsallarına onlarca varil bombası ve füze yağdırdı. Kenti viraneye çevirdiler.

Ey Horan topraklarındaki sadık Müslümanlar! Operasyon odalarınca para ve silah sevkiyatı yapılan operasyonların nasıl sonuçlandığını gördünüz. Siz, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Şeriatına yardım ederseniz, O da size yardım eder. Yeter ki zaferin Allah katında olduğuna, kararlarını hain ve ajanlara ipotek edenlere zaferin gelmeyeceğine iman edin. Zafer, ancak Allah’a halis muhlis olanlara gelecektir.

Ey Şam diyarındaki Müslümanlar! Allah’ın izniyle ceberut saltanatın zifiri karanlıkları son anlarını yaşıyor. Bu karanlıklar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin doğuşunun habercisidir. Raşidi Hilafet, Müslümanlardan zulüm ve tasallutu kaldıracaktır. Bu karanlık yönetim karşısında sebat etmek şafağın doğuşunun ayrılmaz bir parçasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi müjdeliyor ki onun müjdesi haktır, sizin için toplanmış her kalabalık yenilmeye mahkûmdur. Arkasına bakmadan kaçıp gidecektir. Bu nedenle Allah’a yemin olsun ki sebat etmekten başka çareniz yok. Allah’tan sağlık ve afiyet dileyin. Ramazan ayı içindesiniz. Ki Ramazan ayı, zaferler ayıdır. Allah’ın izniyle bu ayda göstereceğiniz her sebat, fetihlerin müjdecisi olacaktır.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.”^{[Yusuf 21]}