Ülkemiz bugünlerde Er Rukab kentindeki özel Kur’an kursunda yaşanan olay ve kurstaki 42 çocuğun gözaltına alınıp soruşturmaya tabi tutulmasını konuşuyor. İlk incelemeler kursta terör, kara para aklama ve diğer ahlaki suçlar işlendiğini ortaya koydu. Yargı, henüz nihai kararını vermiş değil.

Bir grup Tunus medyası, Kur’an kursları ve İslam’a karşı söylem birliği yaptı. Bazı hilkat garibesi gazeteciler, açıkça ülkeye, halkına ve İslam’a karşı haçlı kinleri ve ateist nefretlerini kustular...

İktidar aygıtı, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken yıkılmak üzere olan rejimin devam etmesi konusunda insanları ikna edemedi. Solmakta olan kapitalist sistemin pençelerinden tek kurtuluş ve alternatifi İslami sistemidir. İktidar aygıtı giderek bunun farkındadır...

Açıklamalarına yayın yasağı getirilen vali, kaymakam ve güvenlik güçleri gibi devletin üst düzey yetkililer, yedi yılı aşkın bir süredir bu dernekleri, banka hesaplarını ve para kaynaklarını biliyorlardı...

Olayın zamanlaması, bu fitne ateşini körükleme yöntemi ve ateşleme biçimi, politik manevra senaryolarından biridir. Bu sayede iktidar, yoksulluk, marjinalleşme, açlık ve “despotizme” karşı halkın devrimini her yıl etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bunlar, halkları hayal kırıklığına uğratmak, boyun eğdirmek ve ajanlarına karşı herhangi bir devrim girişiminin bedelini ağırlaştırmak için sömürgeci kâfirin kullandığı araçlardır...

Egemen seküler cuntanın amacı, ümmeti yüce İslami sistem ile bağımlılığın her türünden kurtarmaya çalışan dürüst Müslümanların fikir ve duygularına dokunmak olduğu açıktır...

Er Rukab’daki sanal Kuran Kursu vakası, Tunus’taki müesses kurumun Müslüman halka karşı özel tarzda yeni bir terör operasyonudur. Amaç, İslamofobi altında iktidarını ve kontrolünü sürdürmektir. İnsanları siyasi olarak saptırmak ve akidelerinden çıkan çözümle uğraşmalarının önüne geçmektir.