23 Kasım Çarşamba günü Tunus Sanayi, Enerji ve Madenler Bakanlığı ile Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, 24 Kasım 2022 Perşembe gününden itibaren bazı akaryakıt fiyatlarına zam yapılacağı duyuruldu:

Kurşunsuz benzin 2525 milimetre/litre

Kükürtsüz benzin 2205 milimetre/litre

Normal benzin 1985 milimetre/litre

“Premium” kurşunsuz benzin 2855 milimetre/litre

“Premium” Kükürtsüz benzin 2550 milimetre/litre

Bu, bu yıl akaryakıt fiyatlarına yapılan beşinci zam. İlki Şubat’ta, ikincisi Mart’ta, üçüncüsü Nisan’da ve dördüncüsü Eylül’de gerçekleşti. Böylece bu yıl akaryakıt fiyatlarına yapılan toplam zam, yaklaşık yüzde 20’yi buluyor.

Hizb-ut Tahrir/Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, Tunus halkına yapılan bu haksızlık karşısında şunları ifade ediyoruz:

1- Kuşkusuz ülkemizde kurulu fonksiyonel devletteki yöneticilerin görevi, IMF’nin emirlerine uymaktır. Bu emirler, sübvansiyonlarının kaldırılmasını, para biriminin dolara endekslenmesini ve hükümet harcamalarında kesintiye gidilmesini içermektedir. Bu, devletin insanların işlerini gütmesi için eğitim, tedavi ve benzeri konulara harcama yapmaması anlamına gelmektedir.

2- Bu zamlar, ulaşım ücretlerinin yükselmesine, artan yoksulluk ve işsizlik oranları ışığında fiyatların artmasına ve hayat pahalılığa yol açacaktır. Konut, giyim, ilaç ve eğitim fiyatlarında yaşanacak artıştan bahsetmiyorum bile. Bu zamlar, insanları geçim peşinde koşturacaktır!

3- Cumhurbaşkanı hükümeti, ülke ve halkın işlerini yönetemeyecek kadar aciz ve başarısız bir hükümettir. En büyük kaygısı, sömürgeci Batı ve finans kurumlarının diktalarını uygulamak, ülkenin servetini ve halkın çıkarlarını Uluslararası Para Fonu’na kurban olarak sunmaktır. Böylece hükümet, çarpık iktidar koltuğunda kalmak için yalvarmaktadır!

4- Bu hükümetin başarısızlığının nedeni, pusulasını kaybetmesi, vergici kapitalist sistemi uygulaması, zorluk ve sefalet getiren aynı tedavileri tekrarlaması, güdücü sistem olan İslam sistemini terk etmesidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu işin sahibini şöyle tehdit etmiştir:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” ^{[Taha 124]}

5- Bu politika, halka zulmetme, fakirleştirme, aç bırakma ve bitap düşürme politikasıdır. Sebebi, yöneticiler ve yöneticilerin hükmettiği kapitalist sistemin yozlaşmasıdır. Ülkemizde ve diğer Müslüman ülkelerde uygulanan sistemler, dini devletten ayıran seküler kapitalist sistemlerdir. Bunlar, insanların heva ve heveslerine göre yaptıkları küfür sistemleridir. Bu nedenle kesinlikle sefalete ve yoksunluğa yol açacaklardır. Yöneticilere Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözlerini hatırlatıyoruz:

اللَّهُمَّ مَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئاً فَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَاشْقُقْ عَلَيْهِ“Allahım kim ümmetimin işinden bir şey üstlenir, sonra da onlara sıkıntı verirse, sen de ona sıkıntı ver.” ^[Müslim]

Hizb-ut Tahrir / Tunus Medya Bürosu olarak biz, başarısız bu hükümetin planını şiddetle kınıyoruz. Ülkeyi satma ve ipotek etme yolunda ilerleyen bu hükümet, önceki hükümetlerle aynı yolu izlemektedir. Bu plan, ülkemizdeki sömürgeciliği ve finansal araçlarını güçlendirdiği gibi Tunus halkını küçük düşürmekte, yağmacı yabancı şirketler yararına halkı doğal zenginliklerinden mahrum etmektedir.

Tunus’taki halkımıza şu tavsiyelerde bulunuyoruz: Yaşadığımız geçim darlığı ve sömürgeci kâfir Batı’ya kölelik için çözüm, kapitalist ideoloji ve onun ekonomik ve mali sisteminden vazgeçilmesi, başta IMF olmak üzere uluslararası baskılar ve onun mali kurumlarının reddedilmesi, uluslararası yardımlar ve kredilerinin kabul edilmemesidir. Buna karşılık İslami ekonomik sistemin adaleti altında ekonomik veya finansal krizlerden uzak yeni, güvenli ve emniyetli bir yaşam sürmek için İslam uygarlık projesinin etkinleştirilmesidir. Çünkü İslam, ilahi bir sistem geliştirmiştir. Toplumdaki herhangi bir sınıfın, halkın geri kalanını kontrol etmesini engellemektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Eğer tarafımdan size bir yol gösterici gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker. Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”^{[Taha 123-124]}