Kurucu Mecliste maddeleri oylanan mevcut anayasa, sayısız tuhaflıklar ve korkunç şeri ihlaller getirmekte, Allah'ın öfkesini hiçe saymaktadır. Dahası ümmetin ideolojik, yasama ve hadaratsal istikrarına açıkça düşmandır.

1- Metodik olarak; Bu anayasa, kokuşmuş ideolojiler arasını uzlaştırmak adına düzmeceler, uydurmalar ve gönül almadan oluşan bir karışımdır. Batılı gürültü ve destek dışında ümmet ve halk içinde hiç bir varlık ve dayanağı yoktur.

2- Bu anayasa, binlerce kanıt ile Batı denetimi ve baskısı altında yapılmıştır. Sadece terör olayları üreterek değil formülleri, kelimeleri, onaylama ve kabul edilmesi de Batı tarafından deruhte edilmiştir. Kurucu Meclis büroları, bu cürüm karşısında sessiz kaldılar.

3- Bu anayasa, İslami olan şeyleri dışlamak için elinden gelen tüm her şeyi yapmıştır. Aksine anayasanın içine kasıtlı olarak ayrıntılarda bile İslam'ı halkla ilişkilerden, ülke ve insanların işlerinden uzaklaştıracak maddeler konulmuştur.

4- Bu anayasa bu devrimi, tertemiz halkı ve onurlu ümmeti aşağılayarak, kibirli davranarak ülkenin geleceğini yasama ve siyasal belirsizliğe sürüklemektedir. Bu anayasa maddeleri, mallarımızı, namusumuzu, dinimizi ve çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren kanunları yok etmenin bir ön mukaddimesidir. Bu kanunlar, bu hile ve skandal anayasa ışığında yorumların, çatışmaların ve anlaşmazlıkların zemini olacaktır.

Şüphesiz bu anayasa, izzet ve onurun kaynağı olan ülkenin üç dinamiğini yok etmiştir.

1- Egemenlik Şeriata aittir: İslam, çıkarları belirler, hak ve yükümlülükleri sınırlandırır. Bu anayasa ise kendisinden nizamın fışkırdığı İslam'ın akidesi gibi zorunlu dini bilgilere darbe indiriyor [Allah'a ve Rasûlü'ne itaat]

2- Otorite ümmete aittir: Seçim, bir laik ile diğeri arasında, bir insan yapımı kanun ile benzeri arasında, bu anayasa heveslisi ile daha heveslisi arasında laik döngü içinde sahte ve aldatıcı olacaktır.

3- Eman Müslümanlara aittir: Bu anayasa, devletin heybetine vurgu yapan bir madde içermemektedir. Zira bu anayasa, evrensel ve uluslararası anlaşmalar, barış ve esenlik adına yabancı sadakat ve nüfuzu önleyecek ya da "İsrail" ve Siyonizm'e işaret eden tüm sözlerden kaçınmıştır. Hatta anayasada, hain ve korkak yasama çalışmalarında çeşitli isimler altında ülkenin servetinin yağmalanmasını engelleyen hiç bir şey yoktur.

Biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ huzurunda sorumluluğu teker teker Kurucu Meclise, özellikle de ona başkanlık edenlere yüklüyor, onları Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya şikâyet ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: فلا و ربّك لا يؤمنون حتّى يحكّموك فيما شجر بينهم "Hayır; Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin etmedikçe iman etmiş olmazlar." ^{[Nisa 65]} Ve şöyle buyurdu: وأن احكم بينهم بما أنزل الله ولا تتبع أهواءهم واحذرهم أن يفتنوك عن بعض ما أنزل الله إليك "Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın." ^{[Maide 49]}